
Küresel kriz ve Covid-19 salgını milyonlarca aileyi kira konusunda zor durumda bıraktı. Bu durum kitlesel evden çıkarılmalara yol açabilir
Emperyalist-kapitalist sistemin ve burjuva devletlerin, küresel krizin üsrtüne binen pandemi koşullarında aldığı palyatif önlemlerde „normalleşme“ ile birlikte büyük oranda sonuna gelinmesi, işçi ve emekçileri sefalete ve yoksulluğa sürüklemekle kalmıyor, kitlesl evsizleşmeye yol açıyor.
Araştırmalara göre, Amerikalıların yaklaşık yüzde 30’u bir sonraki ayın kirasını ödeyecek durumda olmadıklarını ya da bundan emin olmadıklarını söylüyor.
Aspen Institute, 40 milyona varan kişinin gelecek aylarda evlerinden atılma riski altında olduğuna dikkat çekti.
Federal hükümetin gelirlerini kaybedenlere haftalık olarak verdiği 600 dolarlık yardım da 31 Temmuz’da son erdi.
BBC’nin haberine göre; Kansas’ta yerel kiracı hakları aktivistlerinin kampanyası sonucu yine yerel mahkemelerce borç erteleme (moratoryum) kararı verilmişti. Benzer kampanyaların tüm ülkede yapılması ile Mart ayının sonlarına doğru kiracıların borçlarını erteleme yönünde çeşitli adımlar atılması sağlanmıştı. Böylece Nisan ayı başlarında federal CARES yasası yürürlüğe girmiş ve konut veya devlet kredileriyle desteklenen mülklerde yaşayan kiracıların tahliyeleri dondurulmuştu.
Bu uygulamanın süresinin dolması ise milyonlarca Amerikalıyı evsiz kalma riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Gelinen noktada eyaletlerin yüzde 40’ı kiracılara herhangi bir koruma sunmuyor.
ABD’de kriz ve pandemi sürecinin yarattığı olumsuz etkilerde olduğu gibi barınma sorununda da bundan en çok etkilenen siyahlar. Evlerinden atılanlar içinde siyah aileler, özellikle düşük gelirli siyah kadınların oranı çok yüksek. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) istatistiklerine göre 17 eyalette siyah kadınların evden çıkarılma olasılığı beyazlara göre iki kat daha yüksek.