DÜNYAİŞÇİ SINIFIManşet
Almanya: 300 bin metal işçisi uyarı grevine çıkıyor

Metal ve elektrik sektöründe TİS anlaşmazlıklarından dolayı yapılan uyarı grevleri bugün de devam ediyor
HABER MERKEZİ– Almanya’da metal ve elektrik sektöründe yaklaşık 4 milyon işçiyi ilgilendiren TİS görüşmelerinde henüz anlaşma sağlanamamış olmasından dolayı uyarı grevleri sürüyor.
Dün yapılan ve IG metall sendikasının açıkladığına göre 125 bin işçinin katıldığı 24 saatlik uyarı grevinin bugünkü etabında 300 bin işçinin katılması bekleniyor.
Aralarında BMW, Audi, Daimler ve Porsche gibi otomotiv tekellerinin de bulunduğu fabrikalarda işçiler uyarı grevine katılıyor. IG-Metall, patronları son kez uyardıklarını belirtmişti. Hafta sonu TİS’te yeni tur görüşmelerinin yapılması bekleniyor.
Almanya’nın en büyük sendikası IG Metall, ücretlerde yüzde 6 artış gibi diğer taleplerin yanında haftalık çalışma saatlerinin, talep edildiği taktirde 28 saate düşürülebilmesi için uyarı grevlerine başlamıştı.
Sendikanın talepleri
IG Metall, uyarı grevlerinin 24 saat yapılabilmesi, meslek yapan gençlerin kadroya alınması gibi taleplerin yanında ücretlerde yüzde 6’lık artış istiyor. Patronlar ise buna yüzde 2’lik artış teklifiyle yanıt verdi. Sonraki görüşme turlarında yüzde 3 ya da 4’te anlaşma sağlanacağı beklentisi var.
Ücretlerdeki artış konusunda orta noktada uzlaşmak ihtimalinden daha önemli olan konu haftalık çalışma saatlerinin ve bununla birleşik belirlenecek ücretlerin düzeyinin ne olacağı sorunu.
IG Metall ’28 saat’ talebinde tutarlı değil
IG Metall haftalık çalışma saatlerinin aşama aşama 28’e düşürülmesi talebini dillendiriyor. Fakat birincisi, bunu, işçinin isteğine bağlı yani bireysel olarak belirlenecek bir talep olarak ortaya atıyor. İkincisi, “2 yıllığına kadar” şeklinde sınırlandırıyor. Üçüncüsü “28 saatlik çalışma takvimine geçilmesi halinde bunun ücretlere yüzde yüz yansıtılmasına karşı çıkıyor; yani, çalışma saatleri düşürüldükçe ücretlerin de o ölçüde düşürülmesine karşı net ve kararlı bir tutum almıyor.
Sendikanın savunduğu haliyle çalışma saatlerinin “işçinin tercihine göre” ve “2 yıla kadar” düşürülmesi talebi “esnekliğe” kapıyı aralıyor. Oysa işçilerin kolektif bir hakkı olarak iş günlerinin kısaltılması talebi yükseltilmeli ve bu talep ücret gibi diğer hakların korunmasıyla birleşik formüle edilmeli. Yani “28 saatlik çalışma 35 saatlik ücret” gibi.
Çalışma saatlerinin azaltılması uygulaması beraberinde ücretlerde kayıpları de getirirse -ki sendikanın savunduğu şey bunu içeriyor- işçilerin kazanılmış haklarının bir biri ardına gasp edilmesinin önü açılmış olacaktır!
Patronlar yüzde 6 ücret artışını reddediyor
Karşıt uçta ise patronlar, işçilerin taleplerini dikkate almak yerine “Sendika gereksiz ve maliyetli grevler yapıyor. Günde milyonlarca euro zarar söz konusu. Bundan vazgeçilmesi lazım” havalarında!