Manşet
“Efrîn ile dayanışma, ulusal düzeyde tutum” için Hollanda’da toplantı

Avrupa’daki Kürdistanlı parti, kurum, meslek örgütleri ve aydınlar, Efrîn ile dayanışma amacıyla ulusal düzeyde tutum almak için Hollanda‘nın Venlor kentinde bir toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıya 110 Kürdistanlı kurum ve parti, aydın, akademisyen, sinemacı, gazetecilerin de olduğu 600 kişi katıldı. Sonuç deklarasyonunda ise “Efrin’i çok daha aktif biçimde ulusal birlik ruhuyla sahiplenmeliyiz” denildi.
Sabah saat 10:00’da başlayan toplantı Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) ve Efrîn’e Sahip Çıkma Komitesi’nin öncülüğünde yapıldı. Toplantıya; KCK, KDP, YNK, GORAN ve PYD olmak üzere 57 siyasi parti, 53 sivil toplum örgütü, yüzlerce Kürt sanatçı, siyasetçi, hukukçu katıldı. Ayrıca, Asuri-Süryani, Ermeni kurum temsilcileri, Türkiye kökenli devrimci örgütler ve Arap kurum temsilcileri de hazır bulundu.
Toplantıda konuşan TEV-DEM Dış ilişkiler komitesi üyesi ve PYD eski Eş Başkanı Salih Müslim, “Türk devleti Avrupa silahlarıyla Efrîn’de insanları katlediyor. Bu kabul edilemez” dedi. Müslim sözlerine, böyle bir toplantı için geç kaldıklarını ancak bu platformun önemli olduğunu söyleyerek devam etti.
Müslim, Türk devletinin Kürdistan’daki katliamlarına değinerek;
“Daha önce çeteler aracılığıyla Kobanê, Şangal, Kerkük’e, şimdi de Efrîn’e saldırıyor. O yerlerde yarım bıraktıkları katliamları Efrîn’de tamamlamak istiyorlar. Efrîn, Sur, Cizre, Nusaybin ve Şengal katliamlarının devamıdır. Türk devleti 20’nci yüzyılda Ermeni, Süryani ve Kürtlere yönelik yaptığı katliamları bugün tamamlamak istiyor. Kürtler için şahsi bir mesele değil, bizim için mesele şeref ve namus meselesidir. Herkes bunu iyi bilmesi gerekiyor” diye konuştu. Ve “Birlik olma zamanıdır” çağrısı yaptı.
Avrupa halklarına da seslenen Salih Muslim, “Bugün Ortadoğu’da olanlar ve buna karşı yapılan direniş sizlerin de güvenliği içindir“ dedi.
Toplantıya katılan TDH’dan örgütlerin selamlanması ve Kürdistan kökenli parti ve kurumların kısa konuşmalarından sonra Ulusal Tutum Platformu olarak alınan kararların açıklanmasına ve bu açıklamaya ilişkin katılımcılara söz verilmesine geçildi. Deklarasyonda şu kararlar var;
“Efrin için 24 saat sokakta olacağız”
Deklarasyonda “Türk ordusu, soykırımcı Erdoğan ve katliamcı AKP’nin şimdi de Efrîn kent merkezini bombalayarak onurlu ve kahraman Efrîn şehrini tarihten silmek istiyor. Şu an işgal ve direniş en kritik noktadadır. Efrin için gece ve gündüz günün 24 saati eylemde, çalışmalarda sokaklarda olacağız. Efrîn onurumuzdur onurumuzu asla çiğnetmeyeceğiz. Yaşamı Efrin’leştirelim“ deniliyor.
1.Kürdistanlıların kendi aralarında birlik olmaması Kürdistan’ın kazanımlarını koruyan savunma hattını zayıflatıyor, düşman cephesinin önünü açıyor. Bu durum son olarak Kerkük, Xaneqîn ve Şengal’de görüldü. Fakat Kobanê’nin savunması ile zaferinde görüldüğü gibi ulusal birlik düşmanın saldırıları kırar, ulusal kazanımların önünü açar. Bu yüzden ulusal birlik hayati bir mevzudur ve Efrîn’in kaderinde bunun gerçekleşmesi gerekiyor. Bu büyük hedef için Efrîn’e Sahip Çıkma Platformu bugün Kürdistanlı yeni dinamiklerin katılımıyla genişledi, Kürdistanlı güçler hiçbir zaman olmadığı kadar şimdi birbirine daha yakınlar.
2.Efrîn’i savunma hareketi için Kürdistan ve diasporanın meydanlarında güçlü ve koordineli bir dayanışma sergilenmeli, Kobanê’yi savunma ruhuyla Türk devletinin Efrîn’e yönelik işgalinde sesini Efrîn’in sesine katmalı. Bu amaçla bağlantılı olarak hem ülkede ve hem de yurt dışında ulusal-milli esaslı güçlü bir diplomasi yürütülmeli.
3.Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırılarının son bulması ve BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye için aldığı ateşkes kararının uygulanmasına büyük önem verilmeli.
4.BM kararına sahip çıkmalı, Suriye’deki ateşkes kararının pratikte uygulanması ve sonuç alınması için konuya büyük önem göstermeli, ciddiye almalı.
5.ABD, NATO, Avrupa Birliği, DAİŞ ile Mücadele Koalisyonu aktif şekilde Efrîn sorununu ele almalı, Türk devletine en kısa sürede Efrîn’den çıkması için baskı yapmalı.
6.Rusya’nın Efrîn tutumunu kınıyoruz ve bir önce siyasetini değiştirmeli, Suriye havasını Türk devletinin savaş uçaklarına kapatmalı ve Efrîn’e yönelik saldırının son bulmasını sağlamalı.
7.Suriye devleti Türk devletinin Efrîn’deki işgaline karşı rahatsızlığını daha yüksek sesle dile getirmeli ve Efrîn Kantonu ile bir anlaşma yapmalı, Efrîn’in savunmasında Efrîn halkının ve asayiş güçlerinin yanında yer almalı.
8.Arap Devletleri Birliği Türk devletinin Efrîn ve Suriye’ye yönelik saldırı ile işgalini kınamalı, Türkiye’nin Suriye’nin sınırlarından çıkması için pratik tedbirler almalı.
9.Türk devleti bu saldırgan ve savaş yanlısı pratiğiyle DAİŞ’e karşı verilen mücadeleyi zayıflatıyor, Ortadoğu’nun istikrarını ile güvenliğini ateşe atıyor. Dünya Türkiye’nin bu savaş yanlısı tutumu karşısında güçlü bir pozisyon almalı ve birlik içinde bu vahşi devletin önüne geçmeli.
10.BM Cizre ve Kuzey Kürdistan’ın diğer kentlerindeki katliamları karşısında sessiz kaldı, bu yüzden Türk devleti rahatça Efrîn’e saldırıyor. Cizre’yi yerle bir eden özel askeri birlikler aynı şeyi bir kez daha yapmak için Efrîn’e gönderildi. Bu yüzden BM aktif şekilde Efrîn sorununu ele almalı. Efrîn’in yeni bir Cizre olmaması için Türk devletinin saldırı ve işgaline karşısında sonuç alıcı kararlar almalı.
11.Burada hazır bulunan temsilciler olarak Efrîn için ulusal ve milli tutumumuzu bir kez daha tekrarlıyor ve şunu söylüyoruz: “Efrîn Kürdistan’dır, Efrîn’in savunması bütün Kürdistan’ın savunmasıdır, bütün imkanlarımızla Efrîn direnişine sahip çıkacağız. Bizler aynı tutumu bütün Kürdistanlı parti, örgüt, kurum ve şahsiyet ile bütün Kürdistan halkından istiyoruz.
12.Kürt halkının dostlarına, bütün demokratik ve vicdan sahibi dünyaya şu çağrıyı yapıyoruz: “Sizler şimdiye kadar iyi bir tutum içinde oldunuz, beklentimiz bu tavrınızı sürdürmeniz ve daha güçlü sergilemeniz. Efrîn halkının sizin desteğine ihtiyacı var.