„Kimsenin işini kaybetmemesi için şirketlere ihtiyacımız var“ klişesine sığınan hükümetler bir biri ardına patronlara destek paketlerini açıklıyor
Corona virüsün toplumsal ve gündelik yaşamı ve toplum sağlığını ciddi oranlarda etkilemesinin yanında, kapitalist ekonomiyi de vurmaya başlamasıyla birlikte, burjuva devlet ve hükümetler patronlara ve şirketlere destek çıkmak için bir biri ardına „önlem paketleri“ açıklıyor.
Kullanılan klişe sözler tanıdık; „İnsanlara iş verecek olanlar sermayedir, bu nedenle şirketlerin zor durumlar yaşamasına izin vermeyeceğiz“
Oysa yaşanan gerçeklik tam tersidir. Corona salgınının yaydığı panik atmosferinde bir yandan hijyen ve gıda maddeleriyle bağlantılı sektörlerde yapılan büyük vurgunlar.. Öbür yandan satışlar durma noktasına geldiği için üretime ara veren -otomotiv gibi sektörlerde örneğin- fabrika ve işletmelerde emekçiler açısından ücret kayıplarını beraberinde getiren zorunlu izinler, devlet destekli kısa çalışma ödeneğinin devreye sokulması, işten atmalar.. Üretime ara veren şirketlere büyük parasal destekler, sağlanan limitsiz krediler, borç ertelemeleri..
Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere, Türkiye.. Burjuva hükümetlerin bir biri ardına açtığı patronlara destek paketleri..
Türkiye‘de Tayyip Erdoğan’ın bilgi verdiği “Kalkan Paketi”nde kime kalkan olunacağı besbelli. Şirketlere, işçileri işten atmayın bile diyemeyen Erdoğan, kredi ertelemeleri ve içinde daha ziyade patronlara kıyaklar bulunan 100 milyarlık destek verileceği haberini verdi!
Almanya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf Scholz, „Alman hükümeti olarak koronavirüs (Kovid-19) salgınının derinleşen ekonomik etkisiyle mücadele etmek için limitsiz kredi programı uygulayarak şirketlere sınırsız likidite sağlanacağını“ bildirdi. Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier de Alman Kalkınma Bankası’nda (KfW) yaklaşık 500 milyar euronun ekonomiyi desteklemek için hazır olduğunu kaydetti.
Scholz, “Ödemelerde ertelemeler dahil, şirketlere vergi indirimi getireceğiz. Limitsiz kredi programı uygulayacağız.” dedi.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier de Alman Kalkınma Bankası’nda (KfW) „yaklaşık 500 milyar euronun ekonomiyi desteklemek için hazır olduğunu“ belirtti.
İngiltere‘de de benzer şekilde, virüs nedeniyle zarar görebileceği öngörülen sermaye ve işletmelerin zararlarının karşılanması için kesenin ağzı açıldı. Toplam 330 milyar sterlin patronlara verilecek. Milyonlarca emekçinin ihtiyaçları ise görmezden geliniyor.
ABD‘de açıklanan pakette de kapitalistlere büyük kıyaklar var. Paket kapsamında orta ve küçük işletmelere 300 milyar dolarlık (1 trilyon 936 milyar lira) kredi, salgından kötü etkilenen sektörlere 200 milyar dolarlık (1 trilyon 290 milyar lira) destek, 500 milyar dolarlık (3 Trilyon 227 milyar lira) vergi indirimleri öngörülüyor.
İspanya hükümeti de „Corona’nın ekonomiye verdiği hasarı telafi etmek için“ 200 milyar euro (1 trilyon 417 lira) büyüklüğünde paket açıkladı. Başbakan Pedro Sanchez söz konusu desteğin 117 milyar euroluk (829 milyar lira) kısmının kamuya, kalan kısmının özel sektöre kullandırılacağını belirtti.
Sanchez’in açıklaması şöyle: “Bu destek, İspanya demokrasi tarihindeki en büyük kaynak kullanımı olacak. Yıllık milli gelirin yaklaşık yüzde 20’sine tekabül eden bu kaynak, finans sektörüne, şirketlere ve corona virüsünden etkilenen yoksul vatandaşlara aktarılacak.”
Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire de büyük firmaları iflastan korumak adına kamulaştırma yoluna gidilebileceğini söyledi.
Bu kapsamda, işletmelerin artan sağlık kriziyle başa çıkmasına yardımcı olmak için 45 milyar euroluk (319 milyar lira) bir önlem paketi hazırlandığı açıklandı.
Maliye bakanı açık konuştu: “Büyük Fransız şirketlerini korumak adına mümkün olan tüm imkanları seferber etmekte tereddüt etmem. Bu, sermaye yapısının yeniden düzenlenmesiyle yapılabilir, hisse alımıyla yapılabilir, hatta gerekirse kamulaştırma terimini bile kullanabilirim.”
