DÜNYAİŞÇİ SINIFI
Devlet, gösteri yapmak isteyen göçmen işçileri tehdit etti

Maldivler’de kölece çalışma koşullarına ve saldırılara karşı protesto gösterisi yapmak isteyen göçmen işçiler tehdit edildi
HABER MERKEZİ– Maldivler’in lüks tatil beldelerinde çalışan on binlerce göçmen emekçi, karşılaştıkları ayrımcılık ve şiddete karşı “planladıkları protesto gösterisini yapmaları halinde sınır dışı edilecekleri” yönünde tehdit edildi.
Daha önce turizm şirketlerini boykot çağrısı yapmış olan göçmen işçiler, kötü çalışma koşullarının yanı sıra, sık sık maruz kaldıkları ırkçı ve ayrımcı saldırılara karşı protesto gösterisi yapmaya hazırlanıyorlar.
Göç ve göç kontrolü yapan devlet kurumu “göçmen işçiler tarafından yapılacak herhangi bir protesto çalışma izninin şartlarını ihlal edeceğini ve katılımcıların vizelerinin daha fazla uyarı yapılmaksızın iptal edileceğini” duyurdu. Açıklamada “göçmenlik dairesi protesto gösterilerine katılanları cezalandırmaktan çekinmeyecek” denildi.
Ekonomi Bakanlığı da işçileri tehdit ederek “göçmen işçilerin planladığı protesto gösterisinin Maldiv ekonomisini ve işletmelerini baltalamak için önceden planlanmış bir girişim olduğuna inanıyoruz” açıklaması yaptı.
Tehditlere yanıt veren Maldivler Turizm Çalışanları Derneği’nden Marouf Zaki “mevcut göçmen işgücü, ekonomi için çok önemli ancak çok daha kötü bir durumla karşı karşıyadır. Barışçıl bir gösteri çağrısında bulunuyoruz. Bunu yapmak için tam haklara sahip olduklarına inanıyoruz. Protesto yapmak evrensel bir haktır” demekle yetindi.
Kölelik koşullarında yaşayan on binlerce göçmen emekçi
Geçen yıl yapılan ulusal nüfus sayımı sonucunda Maldivler’de 58.683 göçmen işçinin bulunduğu ve bunların üçte ikisinden fazlasının lüks beldelerde çalıştığı belirlenmiş.
ABD hükümetinin bir raporunda ise Maldivler’de “belgeli ve belgeli olmayan” yabancı işçi sayısının 200.000 kadar çıktığı belirtiliyor. Göçmen işçilerin çoğu Hindistan ve Bangladeş’ten.
Göçmen işçiler, bir çok ülkede olduğu gibi burada da zorla çalıştırma, kimlik ve seyahat belgelerine el koyma, ücretlerin düzenli ödenmemesi gibi insanlık dışı uygulamalarla karşı karşıya kalıyorlar.
Ayrıca sık sık patronların, polisin, çevredeki “sakinler”in ırkçı şiddetine maruz kalıyorlar.