ALINTERİManşet

“Korona Generali”

Kira artışlarına, sınırdaki göçmenlerin ölüme terkedilişine, toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarını kısıtlayan yasa tasarısına karşı protestolar devam edecek.

Ganime Gülmez

Almanya’daki yeni Koalisyon Hükümeti’nin, yıllardır aralıksız olarak sürdürülen protestolara yanıt olarak sunduğu belirli yasal değişiklik vaatleri muhalif kesimler tarafından bir “sopa-havuç politikası” olarak değerlendirilmeye devam ediliyor.

– Korona Kriz Yönetimi Başkanlığı’na Kosova ve Afganistan’daki savaş yönetimlerine de general olarak iştirak eden Carsten Breuer’in getirilmesiyle birlikte “Korona Generali” kavramı da Almanya’daki politik literatüre yerleştirilmiş oldu. SPD, FDP ve Grüne (Yeşiller) partilerinin seçimlerden önce “korona önlemlerinde insanların tercihlerine de pay bırakılabilecek sınırlamalar” noktasında yaptıkları açıklamaları bu hafta tamamen değiştirmeleri büyük bir tepki topladı. Sağlık uzmanları tarafından değil de bir general tarafından yönetilecek olan bu krizin, toplumun dolaylı olarak bir askeri otorite tarafından yönetilmesine kapı aralaması tehlikesine dikkat çekildi.

– Yasal bazı değişikliklerde “havuç-sopa politikası”na dikkat çekilerek, NRW’deki Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasa Tasarısı’nın geri çekilmesi talebini hatırlatmak üzere, 4 Aralık tarihinde Bochum, Köln, Wuppertal, Paderborn ve Münster olmak üzere beş şehirde protestolar gerçekleştirilecek.

Kira artışları son beş yılda yüzde 50’lere varan bir tırmanış göstermesine rağmen, bu konuda somut bir adım atılmaması da 4 Aralık tarihinde Hessen Eyaleti’nde, Gießen şehrinde protesto edilecek.

5 Aralık tarihinde de merkezi olarak Berlin’de, bu mücadelede omuz omuza yürüyen tüm kurumlar bir “yas tutma” etkinliğinde buluşacak. Doğal afetler ve savaşlarda hayatlarını kaybeden insanlar anılacak. Bu etkinlik saat 12:00’de Warschauer Brücke (Nordseite)’de başlayıp bir yürüyüşle Kynaststraße’de bitirilecek. Etkinliğe çağrı metni şöyle:

Kapitalizm kader değildir!

Son yıllardaki yaralarımız ve kayıplarımız çok büyük. İnsanlar bu ülkede evlerini kaybederken, sınırdaki komşularımız ise hayatlarını kaybetmekte. Devlet şiddeti, savaşlar her yerde hüküm sürmeye devam ediyor. Acımız ve öfkemiz büyük. Ancak çaresiz değiliz. Birlikte olursak bir şeyler değiştirebiliriz. Kapitalizm bir kader değildir! Ve bu insanlık kıyımına karşı acımız da öfkemiz de dinmeyecektir!

– Polonya-Belarus sınırındaki göçmen gerçekliğine gözlerini kapatan ‘Demokrat Avrupa-Barış Yanlısı Avrupa’ tiyatroları da büyük bir tepkiyle protesto edilmeye devam ediyor. 1 Aralık tarihinde SPD’nin Berlin merkezi olan Willy Brandt Haus tekrar işgal edildi. Sınırda ölüme terkedilen insanların iltica haklarının derhal tanınması talebi haykırıldı.

– Kürtaj operasyonu hakkında doktorların dahi bilgilendirme yapmasını ceza kapsamına alan, bunu ‘inanç’ kapsamında temellendiren 219a maddesinin kaldırılacağı açıklamasının ardından bu yasa kapsamında ağır para cezalarına çarptırılan tüm kadın doktorlar ve kurumlar yaptıkları açıklamalarda kısaca şunları belirttiler:

Bu bir adımdır. Ancak asıl problem çözülmemiştir. Bu adımla birlikte, asıl problemlerin çözümü için daha az engelli bir mücadele yolculuğuna adım atabileceğiz. Kadınların kürtaj haklarını ve bu noktada onlara hizmet götürülmesini engelleyen uygulamalar hâlâ bir bariyer olarak önümüzde durmaktadır. Doktorların kürtaj operasyonu eğitimi-yetkisini Almanya’da her eyalette alabilme haklarından tutalım da, kadının kürtaj operasyonu giderlerinin devlet tarafından karşılanması gibi haklara dek, asıl problem olarak nitelendirdiğimiz ve özü partiyarkal bir sisteme dayanan çok kapsamlı bir sorunlar yumağı hâlâ çözülememiş olarak önümüzde durmaktadır.

Daha fazlası

İlgili

Close