DÜNYA
Fransa’da göçmenlere yönelik baskılar artıyor
Emperyalist saldırganlıkta vites büyütmeye çalışan Fransız devletinin ülkeye gelen göçmenler üzerindeki baskısı artıyor
HABER MERKEZİ- ‘İnsan Hakları İzleme Örgütü’ Fransa’nın kuzeyinde bulunan Calais şehrinde göçmenlerin maruz kaldığı polis şiddetine yönelik yayınladığı rapor, Fransız devletinin pervasızlaşan göçmen düşmanı politikasını gözler önüne seriyor.
Önceki gün açıklanan raporda, Ekim ayında “Calais mülteci kampı“nın boşaltılmasının üzerinden aylar geçmesine rağmen yüzlerce göçmenin hala sokaklarda yaşadığı ve polisin baskısıyla karşı karşıya kaldıkları belirtiliyor.
Polis gece vakti baskın düzenliyor. Yatakları kaldırıp yiyeceklere biber gazı sıkıyor. Kimlikleri dahil ellerinden her şey alınıyor.
Raporda 6 aydır Calais’de bulunan Afganistanlı bir göçmenin yaşadığı polis şiddetine dair anlatımına yer veriliyor:
“Arabalarından indiler ve sokakta yürürken yüzüme biber gazı sıktılar. Hiç bir şey göremiyordum. Başım döndüğü için araba çarpacaktı. Yanlış bir şey yapmamıştım. Birçok arkadaşım darp edildi. Bazıları hala hastanede bulunuyor.”
Macron’un ‘açmalıyız’ dediği kucağın mahiyeti
Hafta başında “mültecilere kucak açmalıyız“ diyen Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un devamında “sokaklarda mülteci görmek istemiyorum“dan neyi kastettiğini böylece daha iyi anlıyoruz! Polis şiddetiyle göçmenleri yıldırmak ve aslında daha ziyade Libya’dan İtalya üzerinden gelen göçmenleri caydırmak!
Libya’daki kirli hesap
Nitekim Macron “Libya’da çatışan tarafları barıştırma karşılığında bu ülkede mülteciler için ‘karşılama merkezleri’ kurma girişimi“nden de bahsetmişti.
‘Hot spots’ adı verilen bu merkezlerle “iltica hakkı olmayanların“ -buna da kendileri karar veriyor!- Avrupa’ya gelmelerinin önüne bariyer kurulması hedefleniyor.
Eğer altyapısı hazırlanabilirse, yaz bitiminden önce uygulamaya konulacak bu kirli planı “Avrupa Birliği dahilinde yapmak istediklerini, aksi halde Fransa olarak tek başlarına hayata geçireceklerini“ ilan etmişti Macron.
Fransa’nın da dahil olduğu emperyalist devletlerin bizzat kendilerinin sebep olduğu kirli savaşların sonuçlarından biri olarak büyüyen göç dalgasının bir ayağında, Libya’dan İtalya’ya bu yılın başından beri gelen göçmenlerin sayısının 100 bini aştığı, en az 2 bin 300 göçmenin ise Akdeniz sularında boğularak yaşamını yitirdiği biliniyor.