Akdeniz üzerinden Avrupa’ya gelmeye çalışan göçmenler “İtalya’nın Ruanda’sı” Arnavutluk’ta hapsedilecek
İtalya, göçmen düşmanlığını körükleyen Avrupalı emperyalistlerin, “kaçak gelen sığınmacıları üçüncü ülkelerde tutarak geri itme” politikasını pratiğe geçirmeye başladı. Bu politika daha önce İngiltere’nin, istenmeyen göçmenlerin Ruanda’ya gönderilmesi konusunda yapılan anlaşmayla gündeme gelmişti.
İtalya’nın ise, Avrupa’ya gelmeye çalışırken Akdeniz’de yakalanan göçmenleri Arnavutluk’ta kurulan “sığınmacı merkezlerine” taşımaya başladığı bildirildi.
DW Türkçe’nin aktardığına göre, bir İtalyan hükümet yetkilisi, “Avrupa’ya gelmek üzere yola çıkan bir grup göçmeni taşıyan, İtalyan donanmasına ait Libra karakol gemisinin Pazartesi günü yola çıktığını” bildirdi. La Repubblica gazetesine göre, gemi, Çarşamba günü Arnavutluk’a varacak. Gemide, Mısırlı ve Bangladeşli göçmenlerin bulunduğu bildirildi.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile Arnavutluk Başbakanı Edi Rama arasında 2023 yılının Kasım ayında varılan anlaşma kapsamında, “bazı sığınmacıların başvurularının Arnavutluk’ta değerlendirilmesi” planlanmıştı. Buna göre, İtalya’nın arama-kurtarma bölgesi olan uluslararası sularda İtalyan donanması veya sahil güvenliği tarafından yakalanan yetişkin erkek göçmenler, bir askeri gemiye aktarılarak, denizde ilk kimlik kontrolleri yapılacak. Bunun ardından, hangi göçmenlerin “güvenli” olarak sınıflandırılan ülkelerden geldiği tespit edilecek. Böylece bazı göçmenlerin, ülkelerine geri gönderilmeleri mümkün olacak.
Söz konusu “merkez”de cezaevi de var
Göçmenler, AB üyesi olmayan Arnavutluk’un kuzeybatısındaki Şingin limanında kurulmuş olan bir merkeze götürülecek ve burada kayıtları ve sağlık kontrolleri yapılacak. Bunun ardından Gjader’deki bir merkeze gönderilecek olan kişilerin sığınma başvuruları değerlendirilecek. Gjader’de kurulan tesiste, başvurusu reddedilen göçmenlerin tutulacağı bir alanın yanı sıra bir cezaevi de bulunuyor.
Söz konusu merkezler, İtalyan yasalarına tâbi olacak ve İtalyan güvenlik görevlileri ve çalışanlar tarafından idare edilecek. AB yasaları çerçevesinde, çocuklar, kadınlar, akıl sağlığı sorunu yaşayan kişiler ve istismar, işkence ve insan kaçakçılığı kurbanları ise, uygulamanın dışında tutuldu. Bu gruplara dahil göçmenlerin işlemleri, İtalya’da yapılacak. Anlaşmanın İtalya’ya yılda yaklaşık 160 milyon euroya mal olacağı belirtiliyor.
İtalyan hükümeti, söz konusu merkezlerin 3 bin kişilik kapasitesi olduğunu öne sürse de, medyada mevcut yatak sayısının bin 500’ün altında kaldığına yönelik haberler yer aldı.
Su ve elektrik yeterli değil
İtalya İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi, insan hakları örgütlerinin eleştirdiği tesisleri, “hafif gözaltı” merkezleri olarak nitelendirmişti. Piantedosi bu benzetmesini, “Örneğin buralarda dikenli tel yok. Herkes uluslararası koruma için başvuru yapabiliyor ve birkaç gün içinde yanıtını alabiliyor” sözleriyle meşrulaştırmaya çalışmıştı. Piantedosi’yi “aşırı iyimserlikle” suçlayan İtalyan cezaevi gardiyanları sendikası UILPA ise, söz konusu tesislerdeki su ve elektrik tedarikinin henüz “işlevsel olmadığına” vurgu yaptı.
İktidarı Ekim 2022’de devralan aşırı sağcı Meloni, Kuzey Afrika’dan İtalyan kıyılarına gelmekte olan binlerce göçmeni durdurma vaadinde bulunmuştu. Şu ana kadar Meloni, bunun için Arnavutluk’un yanı sıra, Tunus hükümeti ve Trablus’taki BM destekli Libya hükümeti ile de anlaşmalara varmış bulunuyor. Bunun karşılığında Tunus ve “Libya Hükümeti”ne para veriliyor.