DÜNYAGENÇLİK

Hamburg Direnişi’ne gölge düşüremezsiniz!

476 polisin yaralandığı, yüzlerce eylemcinin yaralanıp 411’inin gözaltına alındığı Hamburg Direnişi’nin haklılığını örtemezsiniz!

Ege Deniz

Dün Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’den sonra bugün de Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, G20’ye karşı direnenleri tehdit etti.

Yaralı polisleri ziyareti sırasında “Almanya’da son yıllardaki gösterilerde bu boyutta bir şiddet yaşamadık” diyen Steinmeier barikat başlarında savaşanlara “en ağır cezaların verilmesini“ istedi.

Gabriel ise antifaşistler hakkında utanıp sıkılmadan “faillerin, Neonazilerden ve onların kundaklama eylemlerinden farkı yoktur” diyerek onların “yakalanması için Avrupa genelinde bir ekibin kurulmasını“ önerdi.

Yıllardır besleyip büyüttükleri, emperyalist savaş politikalarını tırmandırıp toplumu militarize etmeye çalışırken arada bir sokağa çıkmalarını sağladıkları neonazilerin neden G20 zirvesine sessiz kaldıkları konusunda ise hiç bir şey demedi!

Neonazilerle Alman devletinin kurduğu kirli ilişkiler bir yana, Hamburg’un G20’ye karşı direnişini hazmedememenin hırçınlığıyla konuşuyorlar. Hazmetmek kolay değil kuşkusuz! Günlerdir gün boyu ve geceleri kentin bir çok noktası direniş alanına dönüştürüldü.

Toplantı binası dışında Hamburg devletin değildi!

Yığdıkları önbinlerce polis yetmeyince ordudan ve diğer ülkelerden takviyeler istediler. Avusturya’dan, Hollanda’dan -belki başka ülkelerden de- özel tim ekipleri getirtildi. Gene yetmedi. Kentte Alman devleti kontrolü kaybetti! Hele bazı semtler ve caddeler sürekli eylem yerine çevrildi. Polis oradan oraya çaresizce koşturdu. Ne etseler nafileydi! İnsanlara acımasızca saldırdılar. Yerlerde sürüklediler. Biber gazına boğdular. Direnişi kırmayı bırakalım daha da büyümesine engel olamadılar!

Şimdi tutmuşlar, o burjuva siyaset kafası ve halk düşmanı refleksleriyle “aşırılar“ ile “barışçıl protestocuları“ ve kent halkını ayrıştırmaya çalışıyorlar!

Direnen emekçilerdi

“Aşırı“ların halktan ve emekçiden yana olduklarını göstermek için tek bir örnek bile yeter: G20’ye olduğu kadar Alman polisine karşı da öfkeli ve militan bir duruş sergileyen antifaşistler ve antikapitalistler -G20 zirvesinin de yapıldığı bölge olan- St. Pauli’deki mahallle içlerinde eylem koymamaya özen gösterdiler. Mahalleli halk “gelin burada eylem yapalım hep beraber. Biz sizi koruruz. Evlerimizin kapıları size her daim açık“ dedikleri -üstelik zirve toplantılarının yapıldığı binaya 150 metre mesafede bir yer olduğu ve buradan oraya ulaşmak görece daha kolay olduğu- halde o “aşırılar“ bunu yapmadılar!

 

“Olmaz“ dediler. “Bu alçaklar semt halkına zarar verebilirler. Bizi bahane edip emekçilere saldırırlar. Bu, antifaşist olan mahallenin geleceği için iyi olmaz.“ diyerek eylem ve barikatlarını mümkün olduğunca “zarar gelmeyecek“ noktalarda kurmayı tercih ettiler!

Oysa zirvenin yapıldığı yerin hemen yanındaki mahalleye girildiğinde tüm sokaklarında insanların geceler boyu dışarıda olduklarını, her binanın ve hemen her evin balkonunda, duvarlarında G20 karşıtı sloganların yazıldığı pankartların asılı olduğu görülüyordu. O civarda oturan halk sonuna kadar eylemcilerin yanındaydı. Mahallenin minnacık çocukları bile polise duydukları öfkelerini saklamıyor, duvarları, kaldırımarı abileri, ablaları, ana ve babalarıyla birlikte G20 karşıtı sloganlarla süslüyorlardı.

Şimdi kalkmış bu halk düşmanı kafalar “kundakladılar, yağmaladılar, halk ve esnaf kızgın“ diyorlar! Geceleri barikat başlarında savaşan eylemcilerin girdikleri ve bazılarını yaktıkları dükkan ve mağazalar konusunda yeterince seçici davranamadıklarına dair eleştiriler getirilebilinir. İçlerinden bazı grupların -birbirinden çok farklı çok sayıda grup söz konusuydu zira- kontrolsüz ve politik amaç gütmeden yapıp ettiklerinden söz açılabilinir.

Ama bu ikincil durumlar, dünyadaki kirli savaşlardan halkların katledilmesinden sorumlu olan ülkelerin yaptığı zirve toplantısına karşı haklı -ve öfkeli- direnişi lekeleyemez! Militanca (bu arada, polisle çatışma konusunda tecrübesiz olduklarını ve bir çok hata yaptıklarını söylemeden geçemiyoruz) ellerinden geleni yaptılar. Hamburg’u Alman devletine dar ettiler! Onlar için kenti cehenneme çevirdiler!

Ve eylemciler, onca saldırı, gözaltı ve tutuklamalara rağmen kararlılıklarından kaybetmiş değiller. ‘Bir sonrakinde gene cehennem sizi bekliyor’ diyorlar!

Etiketler
Daha fazlası

İlgili

Close