GÖÇMEN EMEKÇİLERManşet
İnsan kaçakçılığı devlet politikası olursa…

Devlet eliyle örgütlenen mülteci dramının daha da büyüyeceği ve insan kaçakçılığının resmi politikaya dönüştüğü bizzat bakan Süleyman Soylu tarafından açıklandı: Meriç sınırına 1000 özel harekatçı konuşlandırılacakmış!
İnsan kaçakçılığı gibi insanlık düşmanı bir işin devlet politikası haline getirildiği ve bunun bizzat İçişleri Bakanı titri taşıyan kişi tarafından rakamlarla propaganda edildiği “ilginç ve heyecanlı zamanlar”dayız. Kaçak göçmen botuna tehlikeli olduğu için binmek istemeyen mültecilerin asker ya da polis olduğu anlaşılan kişilerce kafalarına silah dayandırılıp, “Türk askeri sizi karşıya geçirecek” denilebildiği ve “buradan artık dönüş yok” vurgusuyla nasıl bir zorbalığın sahnelendiğinin alenen resmedilebildiği zamanlar bunlar.
Burjuva siyasetinin en kirli biçimlerinin sergilendiği bu zamanda devletin insan kaçakçılığının altı bir kez daha bizzat bakan tarafından çizildi. Pazarkule ile Kastanies sınır kapılarında “incelemelerde” bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gazetecilerin sorularını yanıtlarken “TSK ile de konuştuk geri itmeleri engellemek amacıyla 1000 özel harekat polisimizi Meriç sınırına getiriyoruz” diyerek bu kaçakçılığın nasıl bir askeri-siyasi nitelik kazandığını da ortaya koydu.
Herkes kendi sınıf ahlakına, değerlerine göre dövüşür. Burjuvazinin o barbar yüzünün alenen ortalığa serildiği bu günlerde bu yüzün en müstesna temsilcilerinden biri oluveren Soylu, günlerdir bir açık arttırmadaymış gibi düzenli aralıklarla ve keyifle paylaştığı “sınırımızdan şu kadar mülteci geçti” rakamlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığını soran gazetecileri de her zamanki tutumuyla azarlayıp, toplumsal gericiliğin nasırına başaracak şekilde hedef gösterircesine “Siz kimin tarafındasınız?” diye sordu.
”Yunan makamları yalan üzerine yalan konuşmaktadırlar. 4 bin 900 göçmeni Türkiye’ye yeniden itmeye çalıştılar. TSK ile de konuştuk geri itmeleri engellemek amacıyla 1000 özel harekat polisimizi Meriç sınırına getiriyoruz” diye belirten Soylu, sınırı geçen sayının teyit edilmediğini söyleyen Tele1 muhabirine yaptı bunu.
Frontex’i, Yunan asker ve polislerini eleştiren, Yunanistan’ı mültecilere tarihi geçmiş biber gazıylka saldırdığı için kınayan Soylu ile gazeteci arasında geçen diyalog şöyle:
Muhabir: 140 bine geldik dediniz, fakat biz bunu teyit edemedik bir türlü.
Soylu: Siz kimsiniz?
Muhabir: Tele1 televizyonu.
Soylu: Kaç muhabiriniz var sizin?
Muhabir: Ben varım.
Soylu: Bir tek sensin. Peki bizim sınırımızda kaç karakolumuz var?
Muhabir: Vilayet de bunu teyit edemedi.
Soylu: Vilayet burada. Siz kimin tarafındasınız?
Muhabir: Türkiye tarafında.
Soylu: Şu anda sizin yaptığınız Yunan medyasının çarpıtmasını burada ifade etmektir.
Muhabir: 140 bin kişi geldi mi?
Soylu: O zaman İçişleri Bakanı yalan söylüyor öyle mi?
Dördüncü mekanizma mıntıkasında 53 bin 271 kişi, 54’üncü mekanize mıntıkasında 85 bin 659 kişi. Bir mantık olarak sana söyleyeyim. Biz 127 bin insan yakaladık geçen sene. Kaçarken yakaladık, tek tek saydık bunları. Şimdi yakalamıyoruz, bir şey yapıyoruz geçenleri sayıyoruz. Ve 23 hudut karakolumuz var, 8 de hudut bölüğümüz var. Bunlar kimin ne kadar geçtiğini ne kadar öteki tarafa intikal ettiğini bilmektedir.
Senin anlaman açısından bir şey söyleyeyim, Yunan tarafına ve Avrupa tarafına hizmet eden birisi olarak sana söylüyorum. Biz İdlib’den Afrin’e ne kadar geldiğini, Cerablus’a Azez’e ne kadar geldiğini biliyoruz. Sadece biz bilmiyoruz. Biraz gazeteciliğini iyi yaparsan BM de iyi biliyor. Başka bir şey daha ifade edeyim. 850 bin kişi bu ülkeden geçti karşı tarafa. Onu da mı saydınız?
Gazete Alınteri