İŞÇİ SINIFIKAZA DEĞİL CİNAYETManşet
‘O iş cinayetlerinin, üretim zorlamasının arkasındaki iradenin itirafları!’

İnşaat İş, Erdoğan’ın 3. Havalimanı ile ilgili son açıklamalarına ilişkin açıklama yaptı
Konuyla ilgili İnşaat İş’in açıklamasına yer veriyoruz:
“3. Havalimanı’nın tamamlanan 1. Faz’ı Cumhuriyet’in 95. kuruluş yıldönümü olan dün yapılan törenle açıldı. Sayısı bile bilinmeyen iş cinayetlerinin yaşandığı, işçi arkadaşlarımızın üretim zorlamasına maruz kaldığı, insanlık dışı barınma-beslenme koşullarıyla dayatılan o üretimi yapmaya mecbur bırakıldıkları bu havalimanı “Zafer Anıtı” olarak ilan edildi.
Anıt “tanrısal” bir havayla açıldı. Ne kadar çok para harcandığı, Almanların nasıl kıskandıkları, İstanbul’un hava taşımacılığında ve lojistikte nasıl bir üs haline geldiğinden dem vuruldu.
O tanrısallığın nasıl bir parasal-siyasal hırsı ifade ettiğinin altı çizilmek istenircesine…
“Tanrısallığın” tek emaresi bir gün önce en az bir işçi arkadaşımızın kanının dökülmüş olmasıydı. Tıpkı eski çağlardaki gibi işçi arkadaşlarımızın kanının bu tanrısal şatafata adak olarak akıtılması…
Onun dışında halka küfredenler, iktidarın değme yalakaları, çıkar dışında bir anlam taşımayan ilişkileri vardı o açılışta. Tam bir düzenbazlar, rantiyeciler sirkiydi seyrettiğimiz.
Konuşmacılardan biri de halka küfreden İGA patronlarından Mehmet Cengiz’di. Sadece bu bile “Zafer Anıtı”nın nasıl bir anlam taşıdığının çarpıcı bir özetiydi.
İşçi arkadaşlarımızın varlığıysa adeta buharlaşmıştı. Ya izne çıkarılmışlar ya yatakhaneye hapsedilmişlerdi.
Onların yani sınıfımızın bu sirkte yeri zaten ol(a)mazdı! Herkes ve her şey yerli yerindeydi.
Bu debdebeli açılıştan sonra AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bugün partisinin grup toplantısında bir konuşma yaptı. Konuşmanın diğer yanları bir tarafa söylediği tek bir cümle bu köle kampında yaşanan tüm cinayetlerin, aşağılamaların, insanlık dışı koşulların baş failinin kendi siyasi hırsları ve dolayısıyla kendisi olduğuydu.
“3-5 firma el ele verip, bir yerlere fırsat vermeden bu işi bitirdiler. Biz bu büyük sevinci Cumhuriyet Bayramımıza denk getirmek için yüklenici firmaları gerçekten çok zorladık. Sağ olsunlar onlar da yetiştirdiler” dedi Erdoğan!
Evet, bu sözler kendisi ve emrindeki tüm bir devletin o köle kampındaki çalışma koşullarının, işlenen ve sayısı bilinmeyen iş cinayetlerinin baş faillerinden biri olduğunun itirafıdır.
İşçi arkadaşlarımızın sadece son haftalarda nasıl bir üretim zorlamasına maruz kaldıkları ve ardı ardına kaç cinayet ya da yaralanma haberinin geldiğini düşünecek olursak, İGA patronlarına para akıtan iktidarın aynı zamanda siyasi şov için onları baskıladığı ve onların da Mısır piramitlerindeki köleler gibi biz işçileri baskıladıkları açıkça görülecektir.
Patronlara teşekkürlerini sunan Erdoğan’dan dökülen kanlarımızdan bahsetmesini, yaşadığımız insanlık dışı koşulları görmesini beklemiyoruz. Bu eşyanın tabiatına aykırı bir beklenti olurdu zaten.
Fakat tüm o iş cinayetlerinin arkasındaki esas irade olduğu ve patronlarla birlikte kolektif bir tezgah oluşturduklarını bu kadar net ve bu kadar pervasızca itiraf etmesine pes demeden geçemiyoruz!
O bu cinayetleri adını koymadan üstlenmiştir. Tüm patronların sırtını bir kez daha sıvayarak yeni cinayetlere davetiye çıkarmıştır.
Bu pervasızlığın arkasındaki gerçeğin acıtıcı etkisini bir kez daha hissederek ve görev çıkararak… O gerçek sınıfımızın örgütsüzlüğüdür. Erdoğan’ı da İGA ve diğer patronları da bu denli pervasızlaştıran bu gerçek; sorumluluk bilincimizi, sendikal çalışma azmimizi daha fazla bilemek dışında bir anlam taşımıyor.
Bunun farkındayız ve buna göre yürüyeceğiz.
Şantiyelerdeki köklerimizi derinleştirecek, yeni alanlara kök salacağız!
İNŞAAT-İŞ”