Manşet
Stuttgart’ta hafta sonu eylemler dizisi
Almanya’nın Stuttgart kentinde, mezarlara saldırıyı, ırkçı AfD mitingini protesto eden eylemler gerçekleştirildi
Mezarlara Saldırı
Kürtlerin dirisine de ölüsüne de saldıran IŞİD vari, Hitler vari mezarlara dahi saldıran bir gelenek ile karşı karşıyayız. İnsanlık bunlar sayesinde bir kez daha kirlendi. Mezarlık saldırısı ve gözaltıları protest etmek için Cumartesi günü Stuttgart’ta eylem yapıldı. Saldırıyı kınayan sloganlar atıldı, konuşmalar yapıldı. Alınteri okurları da Kürt halkını yalnız bırakmadı.
23 Mayıs Anayasa Günü
Alman Sendikalar Birliği, DGB, Federal Anayasa Günü’nün 71. yıldönümü (23 Mayıs 1949) dolayısıyla, Stuttgart-Karlsplatz’da Cumartesi günü miting düzenledi. Yağmur altında yapılan eyleme, yerli emekçilerin yanı sıra göçmen kurumlar da katıldı. Yüzü aşkın kişinin desteklediği eylemde, Die Linke, Mlpd, Didf ve Alınteri de yer aldı.
Mitingte DGB bölge başkanı Martin Kunzmann ve Stadtjugendring’ten Filippina Manau konuşma yaptılar. Kunzmann, konuşmasında komplo terorisyenlerinin varolan durumu kullandıklarını belirtti ve tüm demokratları uyanık davranmaya çağırdı: „Korona önlemleri karşıtlarının derdi, özgürlük ve temel haklar değil. Amaçları sadece demokratik kurumları suçlamak. Bu eylemlerde Hitler selamı veriliyor ve basının içeri girmesine izin verilmiyor.“ Kunzmann, ayrıca Facebook ve diğer sosyal medyadaki nefret paylaşımlarından söz etti.
AfD ve „Temel Haklar“
Stuttgart’ta Pazar günü de hareketli geçti. Irkçı parti AfD (Almanya için Alternatif), „Korona Sürecinde Temel Haklar“ adı altında, yoğun polis koruması altında bir miting yaptı. Bu mitingi engellemeye çalışan demokratik güçler, polisin saldırısına maruz kaldılar.
Önce yasaklanan AfD mitingine, son anda izin verildi. Irkçıların Schillerplatz’da 100 kişilik mitingine karşılık, ağırlıklı olarak gençlerden oluşan 300’ün üzerinde insan tepki gösterdi. Marktplatz’da başlayan karşı miting, daha sonra ırkçı mitingi kuşatmaya dönüştü.
Protesto eylemine VVN bda, Antifaschistisches Aktionsbündnis, die Linke, Didf, MLKP ve Alınteri katıldı. „Dem Rechtsruck entgegentreten, organisiert/ konsequent/ entschlossen“ (Sağa Kaymaya Izin Verme), „Gegen Rechte Hetze“ (Sağcı Bozgunculuga Karşı) vb. pankartlar taşındı. „Rassismus schafft keine Arbeitsplätze“ (Irkçılık İş Alanları Açmaz), „Flüchtlinge bleiben, AfD vertreiben“ (Göçmenler Kalsın, AfD Gitsin) ve „Ganz Stuttgart hasst die Polizei“ (Bütün Stuttgart Polisten Nefret Ediyor) vb. sloganlar atıldı. Korsan bir yürüyüşle, Königstrasse üzerinden Rotebühlplatz’a gidildi. Eylem bitiminde polis bir kişiyi gözaltına aldı.
DGB’nin yetmezliği
Almanya’da Korona önlemlerinin başlamasıyla şiddetlenen ekonomik ve siyasi kriz, geniş tartışmalara yol açtı. Almanya’nın en güçlü sendika federasyonu DGB, aylar sonra ilk kez sokağa indi.
Sağcı popülistlerin bir çok şehirde yaptığı eylemlere karşı, devrimci-ilerici kurumlar sokağa çıkarak sesini duyurmaya çalıştılar. Kapitalizmin krizini ve sebeplerini anlatarak, „krizin faturasını ve yükünü emekçilere yıkamazsınız“ içerikli çağrılar yaptılar.
İlerici kurumlar, sendikalar ve partiler, en büyük krizlerde tarihsel görevlerini oynamak zorundalar. Emekçileri aydınlatacak, örgütleyecek, yeni yaşamı kuracak, sosyalizm ile kapitalizmin ayrımını yapacak hızlı bir insiyatif göstermek gerekiyordu. Özellikle sendikaların aylarca uyuyup insiyatif geliştirmemesi, büyük bir boşluk bıraktı. Sağcılar ve ırkçılar, emekçilerin geri, milliyetçi yanlarına seslenerek, kapitalizmin özünde yatan sömürüyü saklayarak, komplo teorileriyle kitleleri peşlerinden sürüklediler.
Aylardır yapılan eylemlere rağmen, korona ve krizi gündemine almayan kurum ve partiler var. Sosyalist ve devrimci kurumlar bir an önce insiyatif geliştirmeli. Hiçbir ihtiyaca ve soruna çözüm olmayacak tartışmalar yerine, ortak bir güç oluşturmalı. En önemlisi de, yerli emekçiler ile acil köklü çözümler ve programlar oluşturulmalı.