ABD’nin Trump döneminde Meksika sınırına inşa ettiği duvar, ABD’nin kendi halkı da dahil olmak üzere dünyanın her yerinde tepki çekmişti.
Şimdi bu duvarın başka bir örneği Avrupa Birliği tarafından inşa ediliyor.
Litvanya-Belarus sırına inşa edilen duvarın, özellikle Taliban zulmünden kaçmaya çalışan Afganistan halkının Avrupa’ya ulaşmasını engellemek amacıyla yapıldığı biliniyor. Adeta timsah gözyaşları döken Avrupa ülkeleri, Taliban’ın kontrolü ele geçirmesinin ardından durumu kaygı verici olarak değerlendirmiş ve Afganistan’dan gelecek mültecilere karşı bir hazırlık yapılması gerektiğinin altını çizmiş, devletler de alabilecekleri mülteci kapasitesini açıklama lütfunda bulunmuştu.
Şu an bu durumun tersine, mülteciler için ayrılması pek mümkün olan bir bütçe (152 milyon euro) mültecilerin Avrupa’ya geçişini engellemek, kendi kaderlerine terk edilmek için ayrılıyor. 2022 yılına kadar 500 kilometresini inşa etmeyi planladıkları 3,5 metre yüksekliğindeki duvara ayrıca yüksek teknolojili gözetim sistemlerinin yanı sıra jiletli tel ve çelik çitlerin de ekleneceği planları içinde. Bu proje için şimdilik 152 milyon euro ayrıldığı da ayrıca belirtildi.
Daha geçen ay Yunanistan ve Hırvatistan hakkında mültecilere kötü muamele ettikleri konusunda soruşturma başlattığını belirten AB Afgan mültecileri kendi kaderine terk etmekte beis görmediği gibi bunun finansmanı da oluyor. Sırf kendi sınırlarını ”güvende” tutmak adına… Hem de bunu Taliban zulmünden kaçmaya çalışan, dünyanın gözünün önünde yaşanan havaalanı vahşetine rağmen yapıyorlar. İlk günlerde havaalanındaki görüntüler hala hafızamızda; bir umutla uçağa tutunmaya çalışanların ateş açılarak dağıtılmaya çalışıldığı, ayrıca uçağın iniş takımlarına tutunmayı başaran ama daha sonra orada sıkışarak can veren kişiyi unutmak imkansız.
Öte yandan yaşanan açlık ve yoksulluğun da etkisi ile kız çocuklarının para karşılığında kendilerinden 40-50 yaş büyük insanlara satıldığı yere hapsetmek demektir bu duvar. Avrupa Birilği birçok uygulması gibi bu uygulaması ile de mülteciler, göçmenler konusunda ikiyüzlülüğünü bir kez daha sergilemiş oldu…