Almanya topraklarına ABD’nin uzun menzilli füzelerinin yerleştirilmesi hamlesine karşı Rusya “ayna önlemler alma” hazırlığında
ABD ve Almanya’nın, Moskova’yı vurabilecek menzile sahip füzelerin Almanya topraklarına konuşlandırılması konusunda aldıkları ortak karar sonrasında Rusya, karşı hamle yapmaya hazırlanıyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin Almanya’ya uzun menzilli seyir füzeleri yerleştirme kararının Rusya’yı baskı altına alma girişimi olduğunu belirterek, “Soğuk Savaş’a doğru emin adımlarla ilerliyoruz” dedi. Peskov, Almanya, ABD, Fransa ve İngiltere’nin Ukrayna’daki çatışmalara doğrudan katıldığını ve bu adımların Rusya’yı stratejik olarak yenilgiye uğratmak amacıyla yapıldığını ifade etti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise, “Gelecekte nükleer başlıklarla donatılabilecek bu tür füzelerin topraklarımızdaki hedeflere uçuş süresi yaklaşık 10 dakika olacak. Amerika Birleşik Devletleri’nin, Avrupa’daki uydularının ve dünyanın diğer bölgelerindeki eylemlerini dikkate alarak ayna önlemler alacağız.” diyerek olası emperyalist hamlelerine haklılık kazandırmaya çalıştı.
Bu ayın başında, Washington’da düzenlenen NATO Zirvesi öncesinde, ABD ve Almanya ortak bir açıklama yaparak, ABD’ye ait Tomahawk seyir füzeleri ve diğer uzun menzilli silahların 2026’dan itibaren Almanya’ya konuşlandırılacağını duyurmuştu.
Bu gelişme, ABD’nin Almanya’ya en son 1990’larda bu tür silahları konuşlandırmasından sonra ilk kez gerçekleşecek. Yeni silahlar, mevcut kara konuşlu sistemlerden çok daha geniş bir menzile sahip olacak.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise, ABD füzelerinin Almanya’ya yerleştirilmesi kararını “Çok iyi bir karar” olarak nitelendirmişti. Alman askeri kurmayları ise, “Savaşa hazırlanmak için en fazla 5-6 yıl vaktimiz var” şeklinde açıklamalar yapmıştı.
Savaş kışkırtıcılığında başı çeken ABD’nin, Typhon füze sistemlerini Danimarka ve Filipinler’e göndermesinin ardından atılan bu adım, NATO’nun 1979’da Batı Avrupa’ya Pershing II fırlatma rampaları konuşlandırma kararını anımsatıyor. O dönem, buna karşı Almanya’da büyük çapta kitlesel barış yanlısı gösteriler düzenlenmişti.
Ardından, 1987’de ABD Başkanı Ronald Reagan ve Sovyetler Birliği lideri revizyonist Mihail Gorbaçov, menzili 500 kilometreyi geçen füzelerin kullanımını yasaklıyan “Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması”nı imzalamıştı. Ancak, ABD 2019’da bu anlaşmadan çekilmişti. Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, bunu “Rusya zaten anlaşmayı ihlâl ediyordu” şeklinde gerekçelendirmişti.
Emperyalist güçlerin bu şekilde karşılıklı askeri güç gösterilerinin birbirini takip ettiği, bunların topyekün bir savaş tehlikesini büyüttüğü bu kesitte, örneğin, uzun menzilli ABD füzelerinin Almanya’ya yerleştirilmesi kararı karşısında -’79’lardakine benzer- gözle görülür protestoların henüz ortaya çıkmamış olması ise düşündürücü.
Oysa, komünist ve devrimcilerin yanısıra, barış yanlısı çevrelerin, antifaşistlerin, savaş karşıtı dinamiklerin de hızla refleks gösterip eyleme geçmelerini gerektiren ciddi gelişmeler söz konusu.