DÜNYA
"Hesap rütbelilerden sorulsun"
Faturalar her zamanki gibi figüranlara kesilir. 19 Aralık katliam davasında da durum farklı olmadı. Bakan MGK emirli operasyonu gerine gerine söylerken orada olmayan askere bile ceza verilmiş
AKŞAM GAZETESİ
Bayrampaşa operasyonundan 10 yıl sonra, 12’şer kez müebbetleri istenen 39 jandarma şokta!
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame ile 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde ‘müebbet hapis cezası’ istemiyle hakim karşısına çıkacak olan o dönemin asker sanıkları, kendileriyle ilgili açılan davadan AKŞAM’ın manşetiyle haberdar oldu.
B.A: OTOBÜSTEN BİLE İNMEDİK
Cezaevi operasyonu olduğunda Elazığ Jandarma Komando Taburu’nda askerlik yapıyordum. Görevlendirme ile İstanbul Bayrampaşa Cezaevi’ne geldik. Tim komutanımızla birlikte 17 kişiydik. Biz operasyona dahil bile olmadık. Destek güç için cezaevi çevresinde bekletilen otobüsün içinde oturduk. Bırakın birini vurmayı, otobüsten dahi inmedik. 1980/1 tertip olarak askerliğimi tamamladım. Böyle bir dava açılmasına çok şaşırdım. İlk kez sizden duydum. Olayla ilgili daha önceki tahkikatlarda askeri mahkemeye birkaç kez ifade vermiştim. Biz ne yapmışız, hiçbir şey anlamıyorum.’
H.A: OPERASYON SIRASINDA İMRALI’DAYDIM
‘Askerliğimi Elazığ Jandarma Alay Tabur Komutanlığı’nda jandarma er olarak yaptım. Yaklaşık 2 yıl önce de konuyla ilgili emniyette ifade vermiştim. Davadan haberim yok. Ancak biz o dönemde bölük olarak, Öcalan’ın kaldığı İmralı Cezaevi’nde görevlendirilmiştik. Yani Bayrampaşa Cezaevi’ne hiç gitmedik. O operasyona da katılmadım.’
T.B: VERİLEN EMRİ YERİNE GETİRDİK
‘Biz sadece üstlerimizin verdiği emirleri yerine getirdik. İçeri girdiğimizde intiharlar başlamıştı. Cezaevine ulaştığımızda yaralı mahkumlar, intihar eden mahkumlar çıkarılıyordu. Bazı mahkumlar bize karşı saldırıda bulundu. Büyük bir isyan vardı. Kendimizi koruduk, siper aldık. Karşılık verdik. Mahkumlara karşı ekstra kötü bir muamele yapılmadı. Zaten mahkumların çoğu açlık grevine girdiği için kötü durumdaydı.’
M.K: GÖREV ALDIM AMA KİMSEYİ ÖLDÜRMEDİM
‘Olayın üzerinden tam 10 yıl geçti. Askerlikten sonra bir kamu kurumunda memur olarak işe başladım. İddianamede adı geçen 39 kişi arasında olduğumu medyadan öğrendim. Şu ana kadar ifademe başvuran olmadı. Hakkımda dava açıldığını ve 12 kez müebbet hapis cezası istendiğini duyunca çok şaşırdım, şok oldum.’
M.K: BAYRAMPAŞA’NIN HESABI RÜTBELİLERDEN SORULSUN
O tarihte askerlik görevimi Elazığ Komando Taburu’nda yapıyordum. Bir gün, ‘Hazırlanın İstanbul’a göreve gideceksiniz’ diye emir geldi ve uçakla İstanbul’a götürüldük. Bayrampaşa Cezaevi’ne yapılan müdahale sırasında ne güç kullandım, ne de kimseye ateş ettim. Hakkımdaki suçlamaları asla kabul etmiyorum. Ben kimseye zarar vermedim. Hesap sorulacaksa, müdahale emrini veren rütbelilerden sorulmalıdır. Hakkımda 12 kez müebbet hapis cezası isteniyormuş. Bu cezayı duyunca çok şaşırdım. İşlemediğim bir suç nedeniyle hapis yatarsam, kahrolurum. Zaten bu kadar süre hapis yatmaya ömrüm de yetmez.’
TÜRK: BAYRAMPAŞA KARARI MGK’DA ALINDI
Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk, F Tipi cezaevlerine direnen mahkumlara karşı, Bayrampaşa Cezaevi’nde 19 Mart 2000’de 12 kişinin öldüğü, 29 kişinin yaralandığı ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nda görevli 39 jandarmaya 10 yıl sonra dava açılmasını değerlendirdi. Kamuoyunda büyük tartışmalara yol açan olayla ilgili konuşan Türk, Türkiye’de adaletin gerektiği ölçüde hızlı yürümediğini söyledi ve şöyle devam etti; ‘Yargıya intikal etmiş bir konu. O dönemdeki durumla ilgim sadece Adalet Bakanı olmamdır. İddianamenin hazırlanması uzun sürmüş.’
‘Hayata Dönüş Operasyonu’nun, MGK kararıyla gerçekleştiğini belirten Türk, ‘Orada da konuşulmuş, yüksek düzeyde alınan güvenlikle ilgili kararlar sonucunda uygulanan tedbirdir. Cezaevlerinde genel arama yapılmıştır. O sırada terör örgütü yandaşları jandarmaya ateş etmişlerdir. 2 jandarma eri şehit oldu. 30 kadar cezaevinde yapılan bu genel aramada 20 kadar hükümlü hayatını kaybetti. Şimdi yargıya intikal etmiş bir konudur. Hangi açıdan bakarsanız bakın, gerek şehit gerekse hangi suçla orada bulunan hükümlü ve tutuklular olursa olsun bunca insan hayatını kaybetti, bu Türkiye’nin insan kaybıdır. Üzüntümü o zamanda ifade etmiştim ama maalesef alınması gereken tedbirdi’ diye konuştu.