İŞÇİ SINIFIManşet
Köln: Ford fabrikası önünde bir kez daha 1 Mayıs çağrıları
Almanya’nın Köln kentinde 1 Mayıs hazırlığı kapsamında bir kez daha Ford fabrikası önündeydik
1 Mayıs’a bir gün kala bildirilerimizi yine Ford işçilerine ulaştırmaya çalıştık.
Köln’deki Ford üretim tesislerinde patronlar, özellikle son dönemlerde bir kısım işçiye çıkış verip bir kısmını emekliliğe zorlarken, diğer yandan da kısa çalışma sistemine geçtiler.
Geçtiğimiz hafta ise (taşeron firmalar aracılığı ile) 400 yeni işçi alınrak Haziran’dan sonra tam kapasite çalışma hedefleniyor. Şu anda sadece elektrikli araba üretiliyor. 2030 yılına kadar tamamen elektrikli araç üretimine geçilecek.
Bugün Ford’un 8. kapısında Almanca – Türkçe bildiriler dağıttık. İşçilerle sohbet etmeye çalıştık. Gazetemizle duygularını aktaran Arif Korkmaz’ın söylediklerini paylaşıyoruz:
Yaşanacak Dünya: Sizi tanıyabilir miyiz?
Arif Korkmaz: Ben 1994 yılından beri Ford’ta çalışıyorum. Bu son dönemlerde yaşadığımız yoksullaşmayı hiç bir dönem yaşamadık. Alım gücümüz düştü, evi olanların problemleri çoğaldı. Kredileri yükseldi. Geçinmek zorlaştı diyebilirim.
YD: Yarın 1 Mayıs’a katılacak mısınız?
Korkmaz: Ben katılmayı düşünüyorum. Yoksullaşmaya karşı dur demek gerekir nasıl olacak bilmiyorum, umudum da yok açıkçası.
YD: Niye umudunuz kalmadı? Kendi gücünüze mi güvenmiyorsunuz? Sendikaya mı güvenmiyorsunuz?
Korkmaz: Açıkçası sendikaya pek güvenimiz kalmadı. Şu an yaşadığımız olumsuzluklardan sendika da sorumlu. Her şey zorlaştı, pahalılaştı ve sendika buna karşı hiç bir şey yapmıyor. Geçen hafta 400 işçi taşeron firma üzerinden alındı ve benimle aynı işi yapacak fakat benden çok daha düşük ücret alacak. Yani gerçekten bu haksızlığa sendika hiç sesini çıkarmadı.
YD: Sonuçta, şu koşullarda işçilerin örgütlendiği yer sendikalardır. Onların işçi haklarını gerçekten savunması sizlerin işçilerin zorlamasıyla olacaktır. Yoksa onlar patronlarla hareket eder. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Korkmaz: Ya bilemem ama sonuçta biz hep sendikaya bakıyoruz. Sendikanın da bazı şeyleri doğru yapmadığını biliyoruz ama bilemiyorum. Gitmek zorundayım, iyi günler.
YD: Size de…