DÜNYA
Mayıs ayında ölümsüzleşenler anması
Mayıs ayında ölümsüzleşenler için Stuttgart’ta anma toplantısı yapıldı.
HABER MERKEZİ- Almanya’nın Stuttgart kentinde, Mayıs ayında ölümsüzleşen 1971 Hareketi ve Kürt Özgürlük Hareketi önderlerini anma etkinliği, Arena Kültür Merkezi’nde düzenlendi.
Etkinlik, Mayıs ayında ölümsüzleşenler şahsında, tüm dünya devrim, sosyalizm, özgürlük mücadelesinde ölümsüzleşenler için yapılan saygı duruşu ile başlandı. Deniz’lerden Kaypakkaya’lara, Haki Karer’den Leyla Kasım’a, Dörtlerden, Rojava’da ölümsüzleşenler ve Ulaş Bayraktaroğlu’na uzanan fedakarlığın en üst biçimi, gerektiğinde mücadele için canını ortaya koymanın seçkin örneklerine değinildi. Anmaya konuşmacı olarak Şehit aileleri adına Elif ana, ESP Avrupa temsilcisi Ziya Ulusoy, NAV DEM temsilcisi Ali Hoca ve HBDH temsilcisi konuşmacı olarak katıldı. İlk sözü Elif ana aldı.
“Sömürgeleştirilen Kürdistan, şehitleri ile bu günlere geldi. Şehitlerimizi anmak, onlara layık bir yaşam sürmek, zafere dek onların açtığı yolda ilerlemekle olur. Şehitlerimizle gurur ve onur duyuyoruz” dedi. İkinci konuşmacı Ziya Ulusoy ise yer yer 71 Hareketi’nin önderleri ile olan anılarını da serpiştirdiği konuşmasında; genç bir devrimci olarak onlardaki mütevaziliğe, devrime ve sosyalizme, halkların kardeşliği ruhuna bağlılığın bu anılara nasıl yansıdığına ilişkin gözlemlerini anlattı. NAV DEM temsilcisi Ali Hoca, her şehit anmasında onlardan bireysel olarak tanıdıkları da dahil bize yüklenen sorumlulukları omuzlarında hissettiğini söyleyerek başladığı konuşmasını;
“Şehit anmalarında tüylerim diken diken oluyor. Hiç bir kişisel yan taşımadan toplusal devrimin çıkarları için yaşama veda edenler… Deniz Gezmiş’in idam sehbasında ‘Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği’ sözü bu günlere taşınmıştır. Haki Karer’in şahadeti PKK’nin kuruluşuna önderlik etmiştir, 14 Temmuz Diyarbakır zındanındaki Ölüm Orucu Direnişi ve şahadetler 15 Ağustos atılımını getirmiştir” diyerek sürdürdü.
1971’in Devrimci Ruhu ve HBDH
HBDH temsilcisi ise konuşmasına, “Clara Zetkin’in yaşadığı, Alman devrimcileri Andreas Baader ve Gudrun Enslin’in Stammheim cezaevinde öldürüldüğü bir şehirde, Mayıs ayında ölümsüzleşenlerimiz için anma etkinliği yapıyoruz. Bu vesileyle onları da saygıyla anıyoruz” diye başladığı konuşmasını;
“Bizler 71 Hareketi demeyiz. 71’in devrimci ruhu deriz. Bu düzenden kopuş ve devrimci idealizmin tutku ve inançla savunulması demektir. Bazı tarihsel dönemler vardır ki anlamı kendi koşulları içersinde gizlidir. Deniz’ler, Mahir’ler, Kaypakkaya’lar ve Kürt Özgürlük Mücadelesi savaşçıları da ya düzen sınırları içersinde bir muhalefet yürütecek ya da onu yıkmayı hedefleyen militan bir mücadeleyi. Onlar ikincisinde buzkıran oldular” diye başladığı konuşmasını, “HBDH de böyle bir yol ayrımının zorunluluğu sonucu, yani ya sınırları belli bir mücadele hattı ya da birleşik ve militan bir hattın yakalanması ihtiyacının bir ürünü olarak ortaya çıktı” diye sürdürdü. Militanlıktan sadece askeri tarz ve yöntemlerin anlaşılmaması gerektiğinin, bunu da kapsayan fakat bütünsel bir militanlık olması gerektiğinin, bunu toplumsallaştırmanın yöntemlerine kafa yormanın zamanı olduğunun altını çizdi.
Konuşmacının, 8 Mart’ın hemen öncesinde Halkların Birleşik Kadın Hareketi (HBKH) nin kurulmasını da selamladıkları sözleri alkışlarla kesildi.
Salondaki şehit yakınlarına konuşmacıların kırmızı karanfiller vermesinden sonra, etkinliğin ilk bölümü sona erdi. Etkinlik, konuşmacılara soruların yöneltildiği bölümden sonra sonlandırıldı.