KADIN

ömrü hapiste geçen yazar Nevin Berktaş

Geçtiğimiz ay cezaevlerinde 22 yıl boyunca kalan işkence, baskı ve türlü insanlık dışı uygulamayı kaleme alan Nevin Berktaş’a yazdığı ‘İnancın sınandığı zor mekanlar: Hücreler’ adlı kitaptan dolayı tam 10 yıl sonra 10 ay hapis cezası verildi. Ömrünün 22 yılını cezaevinde geçiren Berktaş tekrar cezaevine konuldu. Annesi Makbule Berktaş, ‘’Hani 12 Eylül’ü yapanları yargılayacaktınız. Bu mu yargılamanız? Benim kızım bunu hak etmedi’’ diyerek tepkilerini dile getirdi.

Türkiye’de 22 yıl ile en uzun süre siyasal düşüncelerinden dolayı bir kadın olarak cezaevine atılan Nevin Berktaş, cezaevlerinde tanık olduğu, işkence, baskı ve sürgünleri ‘İnancın sınandığı zor mekanlar: Hücreler’ adlı yazdığı kitapta anlattı.

Ancak, Berktaş’ın Yediveren Yayınları tarafından Nisan 2000 yılında yayınlanan kitabı çıktıktan bir hafta sonra toplatıldı ve ardından hakkında ‘Örgüt propagandası ve bölücülük’ iddiası ile dava açıldı. Fakat, ne yasal değişiklikler ne ‘açılımlar’ Berktaş’ın aradan 10 yıl geçmesine rağmen ceza almasına engel olamadı.

Berktaş için 22 yıllık cezaevi sürecinin ardından bir kez daha sadece düşüncelerinden ve yazdığı bir kitaptan dolayı tekrar cezaevi yolu göründü. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, Berktaş’ı yazdığı kitapta ‘bölücülük ve şiddet çağrısı’ yaptığı iddiasıyla 10 ay hapis ezasına çarptırdı.

Cezanın Yargıtay tarafından onaylanmasının ardından yaklaşık bir buçuk ay önce Berktaş, tutuklanarak 22 yıllık hapis hayatının ardından yeniden Bakırkök Kadın Tutukevi’ne konuldu.

2007 yılında serbest bırakılan Berktaş, infazında hesap hatası yapılarak cezaevinde 5 yıl 7 ay fazla tutulduğu gerekçesiyle tazminat davası açtı.

‘GERÇEKLER CEZALANDIRILDI’

Kitabın 1980 dönemindeki deneyimleri anlatan bir kitap olduğunu belirten Nevin Berktaş’ın avukatı İnayet Aksu, ”Sıkıyönetim döneminde Adana Cezaevi’nde özellikle kadın tutuklulara verilen hücre cezaları, zorla İstiklal marşının okutulması, idama mahkum edilen tutukluların diğer tutukluların arasından zorla alınıp götürülüşünü, işkenceleri ve bunlara karşı bir kadının, yani Nevin Berktaş’ın boyun eğmemesini anlatan bir kitap cezalandırıldı” diyor.

Berktaş’ın kitabının kesinlikle bir ‘şiddet’ çağrısı yapmadığını, aksine bu ‘teröre ve şiddet’e karşı nasıl dayanılması gerektiğini anlatan ve bir döneme ışık tutan belge niteliğini taşıdığını vurgulayan Aksu,”Berktaş, cezaevine ilk 1983 yılında girdi 1990 yıllarında bırakıldı. Daha sonra TİKB örgütüne üye olmaktan 1994 yılında tekrar cezaevine girdi ve Sakarya ve Gebze cezaevlerinde 2007 yılına kadar yattı. Kitabı 2000 yılının Nisan ayında hapishanelere 19 Aralık 2000 tarihinde yapılan eşzamanlı katliam öncesinde çıktı ve akabinde toplatıldı” diye anlattı.

Berktaş’ın zaten infaz hukuku açısından kitap cezasını 2007’ye kadar uzanan bu süreçte çekmiş olduğuna dikkat çeken Aksu, ”Ama her nedense 10 yıl sonra tekrar bir karar verip Nevin Berktaş’ı Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefet etmekten mahkum edip cezaevine yolladılar” diye konuştu.

Kitabın faşist uygulamalara karşı bir direniş cevabı taşıdığı için Berktaş’ın bu kadar üzerine gidildiğini vurgulayan Aksu, ”Zaten bu kitaba dava açılması ile ilgili dosya 5 yıldır AİHM ‘de. Karar bekliyoruz. Bu keyfi cezalandırmayı da o dosyaya ekleteceğiz” diyor.

‘SUÇU, IŞIK TUTMAK’

22 yıldan bu yana ‘bu cezaevi o cezaevi’ maraton halinde olduğunu vurgulayan Nevin Berktaş’ın 70 yaşındaki Annesi Makbule Berktaş ise, “Benim evladım matematik öğretmeniydi, yazardı. Bir gün ansızın gelip götürdüler ve o gün bugün hep onun hasretini çektim. Suçu neydi? İnsanların daha iyi bir ülkede yaşamasını, eşitsizliklerin, baskıların var olmadığı bir ülkede yaşamasını istemekti. Şimdi de 1980 darbesinde cezaevinde yaşadığı dönemi yazdığı için yine içeri aldılar. Bu nasıl sistem, bu nasıl kanun, bu nasıl adalet?’’ diye sordu.

AKP Hükümeti ve Başbakan Erdoğan’a da seslenen anne Berktaş, ’’Hani 12 Eylül’ü yapanları yargılayacaktınız. Bu mu yargılamanız. O dönemin en kirli yüzünü yaşamış olan çocuklarımızı içeri tekrar içeri atmak mı? Benim kızım bunu hak etmedi’’ dedi.

Kızının derhal bırakılmasını isteyen Anne Berktaş, ‘’Yeter artık tüm ömrünü çaldılar. Şimdi de rahat bırakmıyorlar.Suçu ne? Karanlık bir döneme ışık tutmak mı suçu? Ben bir anne olarak, onun özlemiyle bittim. Ama her zaman onun gibi dik ve ayakta olacağım’’ diye konuştu.

Etiketler
Daha fazlası

İlgili

Close