
Zuckerberg’in Trumpçılığı Facebook boykotunu büyütürken, Trump’ın „yabancı işgücü“nü sınırlama kararı tartışmalara yol açıyor
Zuckerberg’in Trumpçı tutumu Facebook’a karşı boykotu büyütüyor
Sivil toplum kuruluşları Facebook’un, Trump’ın şiddet söylemleri karşısında sessiz kalması üzerine #StopHateforProfit (Kar için nefreti durdur) kampanyasını başlatmıştı. İlk olarak „The North Facebook“un destek verdiği boykot kısa sürede büyüdü. REI, Upwork, Patagonia ve Dashlane de Temmuz ayında Facebook’a ve Instagram’a Reklam vermeyecegìni duyurdu.
Zuckerberg, Trump’ın „Yağma başladığında silahlar ateşlemmeye başlar.“ gibi şiddeti tetikleyen bir çok açıklamasının ardından tepkisiz kalmış ve yanlı şirket politikasını savunmuştu. Başta şirketin yönetici kadroları tarafından Zuckerberg’in tutumu eleştirilmiş, bazı çalışanlar istifa ederek, bircoğu ise diğer sosyal medya ağlarında yaptıkları Zuckerberg karşıtı açıklamalarıyla tepkilerini eyleme dönüştürmüştü.
„Facebook Küresel iş Grubu“ Başkan yardımcısı Carolyn Everson, „Her markanın kararına saygı duyuyoruz. Nefret söyleminin kaldırılması için önemli çalışmalara odaklanmaya devam ediyoruz.“ dedi. Facebook’un resmi açıklamalarına rağmen olumlu yönde pratik adım atılmaması boykotun da büyümesini beraberinde getiriyor.
Şifre yönetim uygulaması olan Dashlane’in yöneticisi Joy Howard „Facebook’un sadece konuşup, sorumluluk almayacağı çok açık. Sadece paranın söylediklerini söylemeye devam edecekler. Artık bizim eyleme geçen zamanımız geldi.“ açıklaması yaptı. Howard diğer teknoloji firmalarını da boykota davet etti.
Salgın günlerinde servetlerine servet katan online firmaların politik ve ekonomik etkileri de daha belirgin ortaya çıkmaya başladı.
Teknoloji şirketleri içinde „yabancı işgücü“ tartışması
Donald Trump, yabancıların ABD’de sınırlı bir süre çalışmasına izin veren çeşitli vizelerin askıya alındığını duyurmuş, bu kararın işsiz kalan milyonlarca Amerikalının çıkarlarını korumak için alındığını eklemişti.
Bu karara başta Amazon, Alphabet (Google), Twitter ve Facebook olmak üzere bir çok şirketten tepki geldi. Yabancıların çalışma hakkının askıya alınmasıyla Amerikan şirketlerinin rekabetteki gücünü azaltacağı iddia edildi.
Teknoloji şirketleri özellikle mühendislik alanında vasıflı eleman bulmak için H1-B vizesinden yararlanıyordu. Bu vize, Silikon Vadisi diye adlandırılan bölgede toplanan teknoloji firmalarının global rekabetteki en büyük kozlarıydı. 2019 yılında H1-B vizesiyle sadece Google ve Amazon’da 9 bin yabancının vize başvurunda bulunduğu açıklandı. ABD’de her yıl ortalama 85 bin yüksek vasıflı işgücü için H1-B vizesi açılıyordu.
Kendisi de göçmen olan Hintli Alphabet Ceo’su Sundar Puchai de Trump’ın kararına tepki göstererek “Göçmenlik, Amerika’nın ekonomik başarısına büyük katkı sağladı, onu teknolojide küresel bir lider, aynı zamanda Google’ı da bugünkü şirket haline getirdi.“ şeklinde yazılı açıklama yaptı.
Trump’ın aldığı kararlar 525 bin Amerikan vatandaşına iş olanağı açacağı tahmin ediliyor. ABD dünyada en çok beyin göçü alan ülke olarak, kendi eğitim sistemindeki boşluktan oluşan vasıflı eleman açığını göçmen beyaz yakalılarla kapatıyor.
Türkiye’den de yoğunluklu beyin göçü alan ABD, özellikle teknolojik alanlarda eğitim gördüğü halde iş alanı bulamayan göçmen gençlerin kabulü ve ücretlerin genel seviyesinin yüksek olduğu teknoloji firmalarında daha düşük ücretle çalıştırılmalarıyla gündeme geliyor.