Almanya’da, komplocu tezlerden ve korona önlemlerinin yaşamı zora sokan sonuçlarından etkilenen kesimlerden katılımların olduğu mitingler gerçekleştiriliyor
Almanya’nın farklı kentlerinde olduğu gibi, Stuttgart’ta da korona önlemlerine karşı geçtiğimiz Cumartesi günü bir miting yapıldı. Stuttgart mitingi, 5 bini aşkın kişinin katılımıyla Baden Württemberg eyaletindeki en büyük miting oldu.
Geçtiğimiz haftalarda yapılan -ırkçı, faşist parti ve kişilerin de göze çarptığı- bu mitinglere, çok farklı kesim ve düşüncelerden insanların katıldığı gözlemlendi. Irkçı faşist partilerle ilgili eleştirilerin baskılanmasıyla, sahneden yer yer, faşistlerin ve radikal solcuların burda istenmediği duyuruları yapıldı. Bu etkinliğin partiler üstü olduğu birçok kez belirtildi.
Alana girme ve içerden gözlemleme
Alınteri okurları olarak, durumu içerden gözlemlemek için alana girdik ve tüm alanı dolaşarak, rastgele 7 kişi ile röportaj yaptık. Bizimle konuşmak istemeyenler de oldu.
Katılımcıların taşıdıkları dövizlerde, kısmen barışçıl söylemler, aşı karşıtlığı ve temel anayasal haklar, LGBTI ve barışın simgesi olan gökkuşağı bayrakları göze çarptı. Yine polis devleti ve diktatörlük istenmediğini belirten dövizlere rastlandı.
Röportaj yaptığımız kişiler arasında, Nazi faşizmi döneminde yaşamış ve orta yolculuk yapmış olan büyük annesinin bir daha diktatörlüğe geçit vermeme sözünü esas alıp, bunu görev bildiğini gözyaşlarıyla anlatanlar da vardı, Verdi vb. sendikaların kendilerini Nazi olarak nitelemesine icerleyenler, koronanın gerçek olduğunu ama önlemlerin çok abartılı ve uzun sürdüğünü düşünenler de…
Göçmenler de oradaydı
Göçmenlerin de hatırı sayılır bir kesiminin etkilendiği ve bu eylemlere katıldıkları görüldü. Türkiye kökenli doktordan, sürücü okulları ve fitness studio sahiplerine, makine mühendisine varana dek, çok özgün bir bilesimle karşılaştık. Korona sürecinin uzamasından dolayı, mesleki ve yaşamsal kaygılarla gelenler olduğu gibi, ilaç tekellerinin egemenliğine ve demokratik hakların gaspedilmesine karşı taleplerini dile getirmek isteyenler de vardı.
Protesto mu müdahale mi?
Önceleri bu hareketi ayrı bir alanda protestoyla karşılayan sol demokratik hareketler, bu kez alanın girişinde pankart açıp bildiri dağıtarak, değişik bir yöntem geliştirdiler. „Sağa karşı net duruş“ platformunun içinde, Verdi vb. sendikalar, Fridays for Future, VVN-BdA, Linke Partei (Sol Parti), Antifasistische Initiative vb. kurumlar bulunuyor.
Kim bunlar?
Bu mitingleri düzenleyen „popülist sağcılar“, komplo teorilerilerinden etkilenen kesimlerle gerici ırkçı yapılar arasında bir köprü rolü oynuyor ve yumuşak geçişi sağlama işlevi görüyor. Aralarında göçmenlerin de bulunduğu çok farklı kesimlerden insanlar, çok farklı nedenlerle bu eylemlere geliyor. En azından Stuttgart’ta gerçekleştirilen bu haftaki miting özelinde, eylemi düzenleyenlerle, katılan kesimlerin farklı düzlemlerde hareket ettikleri fark ediliyor. Korona önlemleriyle temel anayasal hakların askıya alınması, aşı zorunluluğuna karşı ilaç tekellerine karşı çıkma kaygıları öne çıkıyor.
Diğer yandan, değişik bölge ve kentlerde yapılan bu mitinglerin gerek içerik gerekse katılan bileşim açısından farklı özellikler gösterdiğini de belirtelim. Örneğin Hamburg ve Frankfurt’ta gerçekleştirilen söz konusu mitinglerde „aşırı sağcı“ rengin daha belirgin olduğu ve antifaşistlerin ve solcuların bunlara karşıt protesto eylemleri gerçekleştirdiğine tanık olundu.
Sonuç olarak, sınırlı bir protestocu algı yerine, bu eylemlerin görüş alanımıza girmesi, her bir kentteki özgünlükler dikkate alınarak, yer yer içine girilerek müdahale yöntemlerinin aranması, en azından bilinçsizce ya da kafa karışıklığı ile yolu buraya düşmüş insanları gericilerin eline bırakmama, bilinçsiz ve kaygılı kitlelerin bir kısmının ırkçı-faşist harekete yedeklenmesine engel olma yaklaşımıyla davranmayı esas almalı..