DÜNYA
‘Yeni Madımakların olmaması için örgütlenelim!’
Sivas şehitlerimize katliamın yıldönümünde faşizme karşı direnişi yükseltme ve hesap sorma sözü veriyoruz.
HABER MERKEZİ- Sivas katliamının yıldönümü vesilesiyle Halkların Birleşik Devrim Hareketi’nin kamuoyuna yaptığı açıklamayı, güncel öneminden dolayı yayınlıyoruz:
TC faşist diktatörlüğü tekçilik esası üzerine kurulmuş ve o günden bu yana bu temel karakterini daha da katmerleştiren politikalar geliştirerek uygulamıştır. Devlet, bayrak, dil tekliğiyle yetinmeyen faşist diktatörlük, dinde de tekliği tüm topluma ve diğer inançlara dayata geldi. Tekke ve zaviyeler kanunuyla bunun yasal kılıfını da hazırladılar. Nasıl ki Türkçü milliyetçilikle asimilasyon ve soykırım topluma dayatıldı benzer şekilde sunni islama dayalı çarpıtılmış bir dincilikle toplumun tüm kesimleri kontrol altına alınmak, sisteme bağlanmak istenmiştir. Dayatmalara uymayan ve boyun eğmeyenlere karşı her türlü baskıyı, zoru ve hatta katliamı reva gördüler. TC tarihi bu katliamların örnekleriyle doludur.
Alevi toplumu T.C faşizmine karşı hep direniş halinde olmuş, demokratik, özgürlükçü, komünal ve eşitlikçi yanlarını korumasını bilmiştir. Zalime karşı hep haklı olanın safında yer almış, faşizme karşı her zaman direniş içinde olmuştur. Maraş’ta; Çorum’da direnen demokratik alevi toplumu katliamdan geçirildi. 12 Eylul faşist darbesi alevi toplumu üzerinde büyük bir devlet terörü uyguladı. 2 Temmuz Sivas katliamı da direnen, haksızlığa karşı teslim olmayan alevi toplumuna karşı yapılmış bir katliamdır.
ERDOĞAN İKTİDARI HIZIR PAŞA GÖREVİNİ DEVRALMIŞ
Erdoğan iktidarının Hızır Paşa iktidarını devralıp sürdürdüğünü belirten HBDH, Kürdistan’daki katliamlara da değindi. Açıklamanın devamı şöyle: Nasıl Sivas yangını son olmadı Roboski, Sur, Cizre ile devam ettiyse, Sarayın faşist sultanının konuşmaları ve açıklamaları da gösteriyor ki, ezilen mazlum inanç grupları, ulus ve etnik azınlıklar bu katliamlara daha çok muhatap olacaklar.
Faşist T.C devleti ve AKP-Erdoğan iktidarı, Hızır Paşa’nın görevini devralmış, sürdürmektedir. Demokratik toplum değerlerini bir kenara atarak meydanlarda ‘’tek din’’ diye naralar atmakta, buna uymayanlara da tehditler savurmaktadır. Erdoğan-AKP faşizmine karşı çıkan herkesi ortadan kaldırmaya, etkisiz ve pasif kılmaya, teslim almaya çalışmaktadır.
Ya bu tehditlere boyun eğilecek ya da savrulan bu tehditlere karşı örgütlenip mücadele edilecektir. Üçüncü bir yol yoktur. Boyun eğmek yok olmaktır. Boyun eğmek ölümdür, geleceksizliktir. Bunu da onurlu hiç kimsenin kabul etmeyeceği açıktır. Onurumuza, emeğimize, geleceğimize sahip çıkmak için örgütlenip mücadele etmekten başka bir şans bırakılmamıştır.
YENİ MADIMAKLARIN OLMAMASI İÇİN DİRENİŞİ BÜYÜTELİM
Halkların Birleşik Devrim Hareketi Türkiye-Kuzey Kürdistan’ın her ulustan ve azınlık milliyetten, her inançtan, her dışlanıp ötekileştirilen, emeği çalınan, demokratik hakları elinden alınan ezilen halklar için, faşist saray sultanının tehditlerini boşa çıkarmak için kurtuluş umududur. Bu umudun ve bu umudu oluşturan devrimci örgütlerin saflarında örgütlenmek ve mücadele etmek, geleceğimizi kazanmanın tek yoludur.
Bilinir ki, faşizm kendinden olmayanların, kendisine boyun eğmeyenlerin kanları üzerinden kendisini var eder ve devamını sürdürür. Tarihte göstermiştir ki, faşizmden merhamet olmaz. Merhameti olmayandan da merhamet ve adalet beklenmez. Hele ki, ezilen mazlum halklarımızı boğazlatmak ve yeni Madımaklar, yeni Cizreler, yeni Nusaybinler yaşatmak için kendi sivil katliam çetelerini kurup silahlandırdığı ayyuka çıkmışken, faşizmden ve onun bugün ki temsilcisi Erdoğan faşist diktatöründen asla merhamet beklenemeyeceği açık bir gerçektir.
Bu çerçevede başta Aleviler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini katliamın yıldönümünde yeni Madımakların yaşanmaması ve saldırıları boşa çıkarmak için direnişi büyütmeye, faşizme karşı birlik ve dayanışma içinde olmaya, demokratik-devrimci mücadeleyi her yerde örgütlemeye, geliştirmeye çağırıyoruz.
Biz Halkların Birleşik Devrim Hareketi olarak diyoruz ki;
Alevi inanç önderi ve büyük ozanı Pir Sultan Abdal’ın deyişindeki gibi; ‘’Gelin canlar bir olalım/münkire kılıç çalalım/Yoksulun hakkın alalım’’
Savaşan mücadele eden mutlaka kazanır, savaşmayan, mücadele etmeyen, direnmeyen baştan kaybetmiştir. Bu bağlamda faşizmin her türden saldırısı karşısında halklarımızdan ve haklılığımızdan aldığımız güçle Faşizmi yeneceğiz, halklarımız kazanacak!..
-2 Temmuz Sivas Katliamı unutulmadı unutulmayacak!..
-Madımak ve Bütün Katliamların Hesabını Faşist Diktatörlükten Soracağız!..