DÜNYAİŞÇİ SINIFIKADINManşet
8 Mart’ta kölelik koşullarında giysileri yapan kadın işçileri hatırlamak..

8 Mart etkinliklerinde tekstilde kölelik koşullarında çalıştırılan günümüzün kadın işçileri ne kadar hatırlandı?
YAŞANACAK DÜNYA– 1857’de New York’ta yaşanan dokumacı kadınlar katliamının onun tarhselleşmesinde önemli yer tuttuğu 8 Mart’ta tekstilde kölelik koşullarında çalıştırılan günümüzün kadın işçilerinin hatırlandığını ne yazık ki pek söyleyemiyoruz.
Geçmişte, o dönemin kapitalist ülkelerinde tekstil sanayinde çalışan kadın emekçilerin yürüttüğü büyük mücadelelerin, ödediği büyük bedellerin sonucunda tarihsellik kazanan Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, günümüzde aynı sektörde fakat bu kez emperyalizmin metropollerinde değil de „gözlerden ırak“ daha geriden gelen bağımlı kapitalist ülkelerde kölece çalıştırılan kadın emekçilerin pek hatırlanmıyor oluşunu nasıl adlandırmalı?
Bunu nereye koyacağımızı pek bilemesek de, şu açık: 8 Mart’ın gerçek tarihsel içeriğine uygun hatırlanmasında, onu sadece „kutlanacak“ bir gün olarak değil, emekçi kadın mücadelesinin önemli bir basamağı olarak görülmesinde zayıflıklar söz konusu.
Öyleyse hatırlayalım:
Dünya çapında hazır giyim ve konfeksiyon işçilerinin büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Çin’in ardından dünyanın en büyük ikinci giyim ihracatçısı olan Bangladeş’te bu sektörde çalıştırılanların yüzde 85’i kadın. Bu oranın örneğin Vietnam’da da aynı olduğu tahmin edilirken, Kamboçya’da kadın işçilerin oranı yüzde 90’ı buluyor.
Bunlara örneğin Hindistan’ı ve tekstil-konfeksiyon sektörünün kaydırıldığı diğer Asya-Güneydoğu Asya ülkelerini de katarsak, on milyonlarca kadın emekçinin en temel ekonomik-sosyal-sendikal haklardan bile yoksun koşullarda kölece çalıştırıldığını görürüz. Ayrıca, içlerinde gencecik ve çocuk yaştaki kızların sayısı da az değil.
Üstelik sektördeki kadın emekçilerin diktikleri, hazır ettikleri giysiler “ileri” kapitalist ülkelerin kentlerindeki mağaza vitrinlerini de süsleyen “dünya markaları”nın azami karlarına dönüştürülüyorlar..
Diyeceğimiz o ki, proletaryanın kadın yarısındaki mücadelede de gerçek kazanımların edinilmesi ancak enternasyonal sınıf dayanışmasıyla mümkün hale gelebilir!