DÜNYAİŞÇİ SINIFI
İtalya: Çelik işçileri yeniden…
Cenova’da binlerce çelik işçisi ‘işçi kıyımı’na karşı yürüdü
HABER MERKEZİ– Ilva çelik fabrikası işçileri, Cenova’da toplu işten çıkarmalara karşı bugün yürüyüş düzenlediler.
Şirket, geçtiğimiz yılın sonunda, yaklaşık 3 milyar euroluk borçla birlikte iflas ilanında bulundu. Çelik fabrikası daha sonra, İtalyan hükümeti tarafından özelleştirilerek -çoğunluk hisseleri- Hindistan devlet tekeli ArcelorMittal ve İtalyan tekeli Marcegaglia’ya satıldı. Fabrikanın yeni sahiplerinin en az 5 bin işçiyi işten atacağını duyurması işçileri öfkelendirdi.
Binlerce işçinin katıldığı bugünkü protestoyla yetinmeyeceklerini belirten Metal İşçileri Çalışanları Federasyonu (FIOM), grev seferbiliğine başlayacaklarını duyurdu.
Ne olmuştu?
14 bin işçi çalıştıran çelik fabrikası hakkında “çevreye verdiği zarar nedeniyle” geçtiğimiz yıl mahkeme tarafından kapatma kararı verilmiş ve para cezasına çarptırılmıştı.
Kapatılmadan önce Avrupa’nın en büyük çelik fabrikası sıfatını taşıyan İtalya’nın Cenova kentindeki Ilva Grubu’na ait fabrikanın işçileri iş güvencesi ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle fabrikayı işgal etmişlerdi.
İşgal eylemiyle birlikte işçiler işi durdurmuş, ardından eylemi kente yaymış, caddeleri kapatmış ve Cenova’daki rutin yaşamı felç etmişti.
Tekelci rekabet, patron yanlısı hükümet, katledilen işçiler
Geçtiğimiz yıl hakkında, her yıl bin 600 kişinin ölümüne ve çeşitli hastalıklara yol açtığı gerekçesiyle mahkeme tarafından kapatma kararı verilen fabrikanın el değiştirmesi gündeme geldiğinde, Ilva’nın sektördeki en büyük rakibi Alman ThyssenKrupp Grubu ise “sürecin izlenmesi ve hızlandırılması” için Avrupa Komisyonu’na baskı yapmıştı.
Buna karşın, daha önce, ThyssenKrupp’un Torino’daki çelik fabrikasında çıkan yangında iş güvenliği alınmaması sonucu 7 işçi yanarak can vermişti.
İtalya mahkemeleri ise, işçi ailelerinin büyük tepkilerine yol açacak şekilde iş cinayetinin sorumlularının cezalarını indirmişti ve sadece 6 yıl 10 ay hapis cezası vermekle yetinmişti. İş cinayetine ve karara yönelik protestolar sonrasında ise fabrika yönetimi görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.