DÜNYAİŞÇİ SINIFIManşetVideo
İşten atıldıktan sonra ölen grevci işçilerin katili Freeport patronlarıdır!

Mayıs ayında başlayan ve aylarca süren grevden dolayı işten atılan madenci işçilerden 7’si hayatını kaybetti
HABER MERKEZİ– Freeport altın ve bakır tekelinin Endonezya’nın Papua kentindeki -dünyanın en büyük altın işletmesi olan- madeninde geçtiğimiz Mayıs ayında yaklaşık 5 bin işçinin katıldığı grev başladı. Patronların, ücretlerde kesintiler yapma ve “süresiz izne çıkarma” kılıfında işten atma saldırısına karşı başlayan grev aylarca sürdü.
Eylemi “yasa dışı” ilan eden patronun buna yanıtı 4 bin 220 işçiyi hiç bir tazminat ödemeden kovmak oldu. Grevin başladığı günden bu yana ücretler de dahil hiç bir ekonomik-sosyal “yardım” alamayan işçiler, patrona karşı direnmenin ötesinde ayakta kalma mücadelesi verdiler. Ve o tarihten bu yana işçilerden 7’si hastalandıkları (1 işçi intihar etti) ve tedavi görmeleri için gerekli paraları olmadığı için hayatlarını kaybettiler!
Katledilen madenciler:
Abrianto Rombe. Hastalıktan sonra öldü, 29 Haziran 2017
Grasberg’de dokuz yıl çalıştı. Eşi ve iki çocuğu var.
Zeth Makisanti. Hastalıktan sonra öldü, 21 Eylül 2017
Grasberg’de yedi yıl çalıştı. Eşi ve üç çocuğu var.
Nicolas Kabes. Hastalıktan sonra öldü, 7 Ekim 2017.
Grasberg’de 17 yıl çalıştı. Karısı geçen sene öldükten sonra, beş çocuğu artık yetim.
Karolus Kasamol. Hastalıktan sonra öldü, 15 Ekim 2017
Grasberg’de dokuz yıl çalıştı. Evliydi.
Sattu Saung. Hastalıktan öldü, 17 Ekim 2017
Grasberg’de altı yıl çalıştı. Eşi ve üç çocuğu var.
Marcel Sualang. İntihar, 3 Kasım 2017
Hasta çocuğunun hastaneye kaldırılmasından sonra dayanamayıp intihar etti.
İrwan Dahlan. Böbrek yetmezliğinden öldü, 16 Kasım 2017
Grasberg’de 20 yıl çalıştı. Eşi ve üç çocuğu var.
Grev ve işçi cesetleri üzerine basarak..
Grev, altın ve bakır tekeli -ABD orjinli- Freeport’un, hükümetle, mevcut anlaşmada geçen mali ve yasal haklarını yenileyecek “yatırım garanti anlaşması” yapmak istediği bir kesitte başladı.
Madenin yüzde 90’ndan fazla hissesine sahip şirket işletme üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırmak ve hükümetten daha fazla imtiyaz talep ediyordu. Zira “çevreye verdiği zarardan dolayı” büyük tepkiler almış ve uluslararası bazı fonlara yatırım yapması yasaklanmış olduğu için tekelci (mali) karlarında kısmi düşmeler yaşanmıştı. Maden işletmesinin yaklaşık yüzde 10’una sahip Endonezya hükümeti ise kendisine daha fazla “kaynak” aktarımı için bastırıyordu.
Hükümetle şirket arasında perde arkasında yürütülen pazarlıkların neyle sonuçlandığını ya da yeni anlaşmanın yapılıp yapılmadığını henüz bilmiyoruz. Ama, işçiler üzerindeki baskıyı tırmandırıp gelişen grev eylemini pazarlık kozu olarak kullandığından emin olabiliriz!