Avrupa Konseyi önünde yapılan nöbet eyleminde Avrupa Kürt Kadın Hareketi sözcüsü Döne Güzel ile konuştuk
Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle Strasbourg’da Avrupa Konseyi önünde yapılan nöbet eyleminde Avrupa Kürt Kadın Hareketi sözcüsü Döne Güzel ile konuştuk:
Yaşanacak Dünya: Neden eylemdesiniz?
Döne Güzel: KJK-KCK hareketinin başlattığı önderimizin özgürleşmesi talebiyle eylemdeyiz, biliyoruz ki önderlik özgür değilse ne Kürt halkı ne de Kürt kadınları özgürdür.
21 yıldır çok kötü koşullarda tecrit içinde tecrit yaşıyor. Biliyoruz ki, onun şahsında tecrit edilen Kürt halkının özgürlük mücadelesidir. Önderliğimizin özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür. Önderliğimiz, “kadın özgürlüğü bütün özgürlüklerden daha değerlidir” diyen bir önderliktir.
Yaşanacak Dünya: Kürt kadın hareketinin mücadelesi Kürt kadınına ne kattı, bugün mücadelenin neresindesiniz?
Döne Güzel: Kürt halkının özgürlük mücadelesi kadına kendini ifade etme yeteneği, özgüven kazandırdı. Bundan 40 yıl önce kadının kendini ifade etmeye çalışması, söz hakkı ya da mücadeleye katılma isteği ölümle karşılık bulurdu. Bugün ise Kürt kadını gerek Avrupa’da yaşayan Türkiyeli kadınlar gerekse Türkiye’deki kadınlarla karşılaştırdığımızda çok daha özgürdür. Toplumsal alanlarda temsiliyet hakkı, kadın milletvekillerimiz, eşbaşkanlarımız vardır.
Tabii ki bugünlere kolay gelinmedi. Özgün örgütlenme biçimleriyle dünden bugüne çok yol aldığımızı düşünüyorum. Eş yaşam tarzı, yani bütün yaşam alanlarında eşit olmak. Kadının özgün savunma örgütlülüğü. Bütün örgütlülüklerin öz savunması var, bu olmazsa kadınlar savunmasız kalır.
Yaşanacak Dünya: Mücadele sürecinde ne gibi zorluklar yaşadınız?
Döne Güzel: Kürt kadın hareketi olarak Kürt halkının bağımsızlığı için mücadele verirken aynı zamanda erkek egemen sistemle de mücadele etmek zorunda kaldık. Bir yandan özgürlük mücadelesi bir yandan da toplumdaki gerici kalıplaşmış alışkanlıklara karşı da mücadele ettik, ediyoruz. Tabii ki bunun iki tarafı olduğunu belirtmek gerek Birincisi, erkeklerdeki erkek egemen sistemin alışkanlıkları, ikincisi, sistemin kadın üzerindeki kadınca düşünme ve davranma alışkanlıkları. Bunlarla mücadele etmek hiç de kolay değildir. Mesela ilk mücadele yıllarımızda başı kapalı, göğüsleri belli olmasın diye göğüslerini saran kadınlar vardı.
Yaşanacak Dünya: Nasıl bir değişim yaşadınız?
Döne Güzel: Değişim çok zor olur, bu yüzyılları alır. Yıllardır mücadele ediyoruz çok yok aldık ama ‘tümüyle değiştik’ diyemeyiz. Bunu dersek mücadele alanlarını terk etmiş oluruz. Mücadele alanı boş bırakmaya gelmez. 40 yıllık mücadele bir anlık boşlukla 20 yıl gerileyebilir. Mücadele sürekli ve soluksuz olmak zorunda. Yaşamın her alanında yürütülmeli. Evde, iş yaşamında, mücadele alanlarında, toplumda kalıplaşmış alışkanlıklara ve kendimize karşı… Özgürlük bir kez kafalara yerleştiğinde, bu günlük yaşamda kendine yol açar. Önemli olan bunu öğrenmek.
Biz kadının gelişimiyle toplumun değişeceğine inanıyoruz. Toplumsal olarak özgür değilsek hiçbir yerde özgür değiliz, bu yüzden özgün kadın örgütlenmelerini çok önemsiyoruz.
Yaşanacak Dünya: Nedir özgün örgütlenmeler?
Döne Güzel: Belediyelerde kadın alanları, eğitim akademileri, parklar, kadın evlerimiz var. Teori ve pratiğimiz bir arada ve paralel gidiyor. Kadının her türlü ihtiyacını cevaplayan bir örgütlenme faaliyeti yürütüyoruz. Örneğin dağdaki kadın her türlü savunma, sığınma ve lojistik ihtiyaçlarını kendisi karşılar, kendisi sorumludur her ihtiyacından. Yine burada mesela şu anda içinde bulunduğumuz çadırı kendimiz kurduk. Çünkü ihtiyaç bağımlılığı getiriyor, bu da alışkanlıkların tekrarını sağlıyor. Bu yüzden özgün örgütlenmeler diyoruz.
Rojava Devrimi özgün örgütlenmeler konusunda çok zengin deneyimler sunar. Kadının günlük yaşamında kadını özgürleştiren, ihtiyaçlarını cevaplayan örgütlenmeler var. Çocuk bakımı, kadın mahkemeleri, mahkemelerde kadın yargıçlarımız var.
Yine günlük yaşamı örgütlemede kooperatif tarzı bir faaliyet yürütülüyor. Mevcut sistemin yarattığı alanları halkın yararına dönüştürmek, doğal üretimi değiş tokuş yöntemiyle kendi ekonomisini esas almak. Ekolojik dengeye dikkat ediyoruz.
Yaşanacak Dünya: Ortak mücadeleyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Döne Güzel: Kadına saldırı her yerde aynı, gelişmiş ya da gelişmemiş her yerde, saldırının ya da eşitsizliğin rengi yok. Öyleyse mücadele de ortaklaştırılmalı. Sonuç daha iyi olur. Aynı ruhta buluşmak, birlikte güç olmak…
Kadına yönelik şiddet her yerde aynı. Çalışma yaşamındaki eşitsizlik her yerde aynı. Toplumsal alanlarda kadına yönelik ayrımcılık, vb. Öyleyse mücadeleyi de birleştirmeliyiz!